| Motorlu tarım ovanın düz vadileri için en uygun yöntemdir. | Open Subtitles | الزراعة الألية تعمل بشكل مثالي على الوديان المسطحة في الأراضي المنخفضة | 
| Demir Dağların, dar vadileri ve karanlık ormanlarından geçmemizi mi tavsiye ediyorlar? | Open Subtitles | خلال الوديان الضيقة و الغابات المظلمه للتلال الحديديه؟ | 
| Birkaç gün içinde ulaşabildiğim tüm vadileri şimdilik araştırdım. | Open Subtitles | و الآن فقد بحثت في كل الوديان عن مكان أستطيع الوصول من خلاله خلال يومين فقط | 
| Güney Galler vadileri'nde, çok özel bir yer. | TED | تقع في وديان جنوب ويلز والتي هي مكان هاديء ومميز. | 
| Bu insanlardan bazıları çok zorlu vadileri gördüler. | TED | بعض هؤلاء الناس كانت لديهم وديان قاسية. | 
| Bu nehir vadileri geri çekilen buz örtüsünün ardından insanlık tarihinin nasıl gelişeceği hakkında kritik bir önem kazanıyor. | Open Subtitles | أصبحت أودية هذه الأنهار مهمة للغاية لكيفية حسم التاريخ البشري بعد زوال طبقات الجليد الآن. | 
| Yüksek zirveli dağları, bereketli vadileri, uzak manzaralarıyla güzel bir ülke. | TED | إنها بلد جميلة المناظر الطبيعية النائية مع الجبال عالية الذروة والوديان الخصبة. | 
| Buzullar vadileri oyup dağları oluşturarak gezegeni şekillendirir. | Open Subtitles | أنهار الجليد تنقش الوديان التي تصنع الجبال بدورها تشكل الكوكب | 
| Bu bereketli ova vadileri Dailerin evidir. | Open Subtitles | هذه الوديان الخصبه هي موطن الداي. | 
| Ve galaksilerin yarattığı geniş, derin vadileri görebilirdiniz. | Open Subtitles | وسوف ترى هذه الوديان الشاسعة العميقة... التي أنشأتها المجرات. | 
| Bu "Mariner vadileri," güneş sistemimizdeki en devasa kanyon örgüsüdür. | Open Subtitles | ((أودية البحارة)) هي أوسع شبكة من الوديان في نظامنا الشمسي | 
| Bu tarafta Şili'nin yeşil vadileri var. | Open Subtitles | على هذه الجبال تقع الوديان الخضراء لـ (تشيلي) | 
| Ve batıda Şili'nin yeşil vadileri var. | Open Subtitles | وإلى الغرب تقع الوديان الخضراء لـ (تشيلي) | 
| Karanlık vadileri bombalıyorum. | Open Subtitles | ...غطوا الوديان السوداء بالزجاج | 
| Dominica'nın volkanik geçmişi kayaları oyarak gizli vadileri muhafaza eden falezler oluşturmuştur. | Open Subtitles | خَلقَ ماضي الدومنيكا البركاني منحدرات البحرِ , يَحْرسُ وديان سريةَ مَقْطُوعة مِنْ الصخور لما بعد. | 
| Yunnan nehrinin vadileri 2.000 yıldır onların evi konumunda. | Open Subtitles | نهر وديان يونان موجود لاكثر من 2.000 سنة. | 
| Tibet vadileri bugün bile kendine özgü ve sıra dışı dua sesleriyle yankılanıyor. | Open Subtitles | وديان تيبتية اليوم يسمع بها اصوات متميزه ونداءات إستثنائية إلى الصلاة. | 
| Bu plakaların sınırlarında dağ tepeleri derin rift vadileri hatta yanardağlar vardı. | Open Subtitles | و الحدود بين هذه الصفائح يوجد بها نطاقات جبلية صدوع وديان عميقة وحتي براكين | 
| Bunlar, suları ve verimli topraklarıyla medeniyetin ilk tohumlarının ekilmesine imkân verecek olan nehir vadileri. | Open Subtitles | هذه أودية الأنهار التي ستسمح مياهها وتربتها الخصبة بزرع البذور الأولى للحضارة. | 
| Şehri, düzlükleri, vadileri insanlara yapmak istedikleri, almak istedikleri şeyleri yaptılar. | Open Subtitles | تاركة للإنسان المدن والسهول، والوديان لكي يفعل ما يريد، لكي يأخذ ما يريد. |