| Bizimle vahşi hayvan parkına gelsene. | Open Subtitles | لمَّ لا تأتين معنا إلى حديقة الحيوانات البرية |
| Açıkça Yahudi karşıtı bir vahşi hayvan saldırdı bana. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت على هجوم من قبل الحيوانات البرية بوضوح المعادية للسامية. |
| Yasa dışı vahşi hayvan ticaretinin bu kadar aleni yapıldığını düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أن تجارة الحياة البرية غير الشرعية سوف يكون سافرا ذلك. |
| Buralardaki tek vahşi hayvan onu buraya atan kişidir. | Open Subtitles | الحيوان البري الوحيد كَانَ الواحد الذي تَركَها هنا. |
| Dün akşam gelmeyince bir vahşi hayvan sürüsüne yem olmanızdan korkmuştum. | Open Subtitles | كنت خائفه بأن تكون الحيوانات البريه قد تمكنت منكم بإعتبار أنكم لم تظهرو الليله الماضيه |
| vahşi hayvan falan değil. | Open Subtitles | لم يكن حيوان برّي |
| Birisi vahşi hayvan gibi bitkilerin içine girmek istedi. | Open Subtitles | احدا اراد الالتصاق بالنباتات مثل الحيوانات البرية! |
| Ash, bu yaptığın tam bir vahşi hayvan deliliğiydi. | Open Subtitles | آش)، كان ذلك أجنن أعمال الحيوانات البرية. |
| Maasailer, vahşi hayvan yemeyen çobanlar. | Open Subtitles | (الماساي) هم من رعاة الماشية الذين لا يأكلون الحيوانات البرية |
| Vay be. Afrika'da bir sürü vahşi hayvan var. | Open Subtitles | واو هناك الكثير من الحياة البرية في افريقيا |
| Bir sürü vahşi hayvan burada Phil. | Open Subtitles | هناك كل أنواع الحياة البرية من هنا |
| 2003'de, hükümet Çin'in güneyindeki vahşi hayvan piyasasına göz açtırmadı, ama işler yeraltında devam etti sabahın erken saatlerinde başlıyor. | Open Subtitles | في عام 2003، فرضت الحكومة حملة على الأسواق الحياة البرية في جنوب الصين، لذلك بدأت الأمور تسير تحت الأرض، العاملة في الساعات الأولى من الصباح. |
| Bu pis vahşi hayvan tüylerini havuzumda ıslatıyor. | Open Subtitles | الحيوان البري القذر ينقع نفسه في بركتي |
| Burası Araç İki, Hastings ve Üçüncü Cadde'deki vahşi hayvan ihbarına yanıt veriyoruz. | Open Subtitles | هنا السيارة رقم 2 تستجيب] ["لبلاغ الحيوان البري في "هاستنج اند ثيرد |
| Son birkaç ayda vahşi hayvan raporlarının örnekleri %70'in üzerinde. | Open Subtitles | أتعرف أن التقارير عن % الحيوانات البريه زادت نحو 70 خلال الشهور القليلة الماضيه ؟ |
| vahşi hayvan avı. | Open Subtitles | صيد الحيوانات البريه. |
| Mystic Falls sakinlerine rahat vermeyen vahşi hayvan Elena Gilbert adındaki bir lise öğrencisini de kurbanları arasına ekledi. | Open Subtitles | مع أخبار مُحطِّمة ، بشأن "هجوم حيوانى مميت" آخر حيوان برّي يتسبب فى ترويع شلالات "ميستيك". إدّعتضحيةأخرىَ، طالبة المدرسة الثانوية (إلينا غيلبرت). |
| Postu için yılda yüz milyondan fazla vahşi hayvan öldürülüyor. | Open Subtitles | أكثر من 100 مليون حيوان بري يتم قتله |
| Ava, kız vahşi hayvan gibi köşeye sıkışırsa, ne yapacağını kimse tahmin edemez. | Open Subtitles | إنها حيوان متوحش إذاً تورطت ستخبرهم ماذا ستفعل |
| Ancak soyu tükenmekte olan türlerin eczacılıkta kullanılması Çin'de yasaklanmasına rağmen bazı vahşi hayvan ve bitkiler hala kullanılmaya devam ediyorlar. | Open Subtitles | على الرغم من أنه يستعمال مكونات حيوانات برية معرضة للخطر يمنع الان، بعض الحيوانات والنباتات البرية ما زال مستعمل بشكل غير قانوني. |
| Onlar vahşi hayvan. Vahşi hayvanlar orman kanunlarıyla hayatta kalırlar. | Open Subtitles | هم حيوانات متوحشة والحيوانات المتوحشة تعيش عبر مجموعة من القوانين لضمان بقائها على قيد الحياة |