| Belki bir çifttir, ama bunlardan biri vampirdir ve vampir kadın, adamı bir zombiyle flört ederken görmüştür. | TED | ربما يكونان زوجين، ولكن أحدهما مصاص دماء، ومصاصة الدماء الامرأة شاهدت الرجل الذي يغازل زومبي. |
| Belki de efsanelerle kendine yer edinmeye çalışan genç bir vampirdir. | Open Subtitles | ربما هو مصاص دماء شاب يحاول التقدم بإستعمال الأساطير القديمة |
| Bir vampirin güvenebileceği tek vampir onun dönüştürdüğü vampirdir. | Open Subtitles | مصاص الدماء الوحيد الذي يمكنك ائتمانه هو صانعك |
| Klaus gelmiş geçmiş en acımasız vampirdir ve tahmin et bakalım. | Open Subtitles | (كلاوس) هو أكثر مصّاص دماء وحشيّة في التاريخ كاملًا، واحزر أمرًا |
| Klaus gelmiş geçmiş en acımasız vampirdir ve tahmin et bakalım. | Open Subtitles | (كلاوس) هو أكثر مصّاص دماء وحشيّة في التاريخ كاملًا، واحزر أمرًا |
| Bir seneden fazla bir süredir beslenmemiş 3 bin yaşındaki bir vampirdir. | Open Subtitles | مصاص دماء ذو 3000 سنة لم يتغذى منذ أكثر من عام |
| Duppy bir vampirdir insanların kanını emen ve yatağa düşüren bir vampir. | Open Subtitles | ذلك الشبح، مصاص دماء يقوم بشرب دماء إخوته، يصيبهم بالمرض |
| Hank Mottola Coraline ile birlikte bu işi sahneleyen bir vampirdir. | Open Subtitles | إنّ (هانك موتولا) مصاص دماء يعمل مع (كورالين) لينظما الأمر برمته |
| Belki o da bir vampirdir. | Open Subtitles | ربما هو مصاص دماء أيضاً |
| Mutlu bir vampirdir. | Open Subtitles | ولكنه مصاص دماء سعيد |
| Bay Burns bu şehrin can damarını emen ve tabutunu parayla dolduran bir vampirdir. | Open Subtitles | السيد (بيرنز) مصاص دماء إنها يمتصّ دماء حياة هذه البلدة ويفرش نعشه بالنقود |
| Jimmy ruh emen bir vampirdir. | Open Subtitles | جيمي هو مصاص دماء الروح. |