| Dünya'da var olan proteinler doğal evrimin sunduğu sorunları çözecek şekilde evrildiler. | TED | الآن، البروتينات الموجودة على الأرض تطورت لمعالجة المشاكل التي تواجه التطور الطبيعي. |
| var olan tüm lanetleri yapmak ve kaldırmak için kullanılıyor. | Open Subtitles | من أجل صنع أو فك أي نوع من اللعنات الموجودة |
| Herşeyde zaten var olan maneviyatı arayarak. | TED | من خلال البحث عن الكينونة الداخلية الموجودة في كل الأشياء. |
| Pekâlâ, insan müdahalesinden önce var olan her şey yerlidir. | TED | حسناً، كل ما هو موجود قبل تدخل الإنسان هو محلي. |
| Ama gerçekte bu makineyi zaten var olan şeylerin daha iyisini yapmak için ortaya çıkarmadım. | TED | ولكن في الواقع الفعلي، لم أقم بإختراع هذا الجهاز لكي أقلد أشياءً موجودة بالفعل. |
| Anayurt Güvenliğin de var olan Mevcut detektörlerin yerini alacak bir detektör geliştirdim. | TED | فقد طوّرت كاشفاً يستبدل الكواشف الحالية التي تملكها وكالة أمن الوطن. |
| var olan tek şey hemen önünde duran para. | Open Subtitles | كل ما يوجد هو هذِه النقود الموجودة أمامك |
| O zaman var olan bomba hedefleme araçları inanılmaz basitti. | TED | فقد كانت موجهات القنابل الموجودة حينها فاشلةٌ تماماً |
| İlkel Dünya'da var olan bu hurdadan 4,5 milyar yıl önce hayatın çıkması gerekmiştir. | TED | أنت بحاجة لاستخلاص الحياة من هذه النفاية الموجودة في بداية الأرض، منذ أربعةـ أو أربعة بلايين سنة ونصف. |
| Müzik var olan en garip şeylerden bir tanesidir. | TED | الموسيقى هي واحدة من أغرب الأشياء الموجودة. |
| var olan bilgi ve sizin keşfettikleriniz, başta yetersiz ve diğer bilgilerle ilişkilendirmesi güç görünebilir. | TED | إن المعلومات الموجودة مسبقا و ما تكتشفه بنفسك قد يكون للوهلة الأول غريبا وصعبا للربط مع بقية المعارف. |
| Bazı hatların kayması gibi bir problem olabilir, yani bu hayvanlar geri döndüğünde, halihazırda var olan, insanların bildiği ve sevdiği bazı kuşların yerine geçebilirler. | TED | الآن هناك مشكل أساسي صغير وهو أنه عند عودة هذه الكائنات قد تعود بعض الطيور الموجودة والتي يعرفها الناس جيدا ويحبونها. |
| Bu gün var olan teknolojilerle hayvanların zihninde yeni pencereleri... ve arayüzleri nasıl oluşturabiliriz? | TED | كيف يمكن أن نخلق واجهات ونوافذ جديدة داخل عقول الحيوانات، بواسطة التكنولوجيا الموجودة اليوم؟ |
| İnsanın geliri ne olursa olsun var olan en güzel en iyi ürünü ister. | TED | بغض النظر عن مستوى دخلك تريد أجمل الأشياء أفضل المنتجات الموجودة |
| var olan herşeyin ruhani bir özü vardır. Ya da gerçekte yoktur. | Open Subtitles | كل ما هو موجود لديه جوهر روحي أو ليس كذلك على الإطلاق |
| Bakmadığında var olan bir şey var, fakat bun uzayzaman ve fiziksel nesneler değil. | TED | هناك شيء موجود عندما لا تنظر لكنه ليس الفضاء والوقت والأشياء الطبيعية |
| Bütün parçaların bir araya geldiği andır ve birden sanki gerçekten var olan bir yermiş gibi bir dünya ortaya çıkar. | TED | إنها اللحظة حيث تتجمع القطع جميعها مع بعضها البعض، وتنبعث الحياة فجأة في العالم كما لو أنّه مكان موجود بحق. |
| Bu durumun, var olan yöntemlerin evrimiyle olacağına inanıyorum. | TED | أؤمن أن هذه البدايات التطويرية لأساليب موجودة |
| Bir hipotezle başladım, bilinen parçacıkların evrenin keşfettiğimiz sınırlarının ötesinde bile var olan tek parçacıklar olduğu hipotezinden. | TED | بدأت بافتراض, أن الجسيمات المعروفة هي كل موجودة في الكون, حتى ابعد من المجال الذي استكشفناه حتى الان. |
| Ve bu da son birkaç ay içerisindeki dünyada var olan mitoloji seviyesinin genel görüşü. | TED | وهي نوع من وجهة نظرة روح العصر في هذا المستوى لأساطير العالم الحالية خلال الشهور القليلة الماضية |
| İçinde var olan şey tekillik. | TED | ما يوجد في الداخل فريد من نوعه. |
| Bu, toplumumuzda var olan cömertliği görmemi sağladı. | TED | جعلني هذا أرى الخير الموجود في مجتمعنا. |
| var olan tek şey tırmanıştır. | Open Subtitles | ولم يتبقى لنا سوى تسلقه. |
| Düşünce şu: Uzayın, var olan her şeyin tabanı olduğunu düşünün. | TED | الفكرة تبدو كما يلي: تخيل أن الفراغ هو عبارة عن طبقات يتواجد عليها كل شي في الكون. |