| Bir oğlu olursa ve bizim olmazsa büyüyüp potansiyel varis olabilir. | Open Subtitles | لو رُزقت بإبن، وبقينا بدون أطفال قد يكبر ويكون الوريث المحتمل |
| Bir varis olduğunu bilirlerse seni ve Young'u başkanlıktan atabilirler. | Open Subtitles | هم قد يدفعون بك أنت ويونغي بمعرفتهم أن الوريث موجود |
| İki yıl içinde yasal bir varis çıkmazsa her şey yardımcısına kalır. | Open Subtitles | ولم يظهر وريث اعمال جوستو واملاكه تمرر لشيف الصلصه, الذي هو انت |
| - Bir varis sahibi olmak adına büyü kullanacak kadar çaresizdin. | Open Subtitles | كنت يائس في الحصول على وريث لذا قمت بالتحضير لاستخدام السحر |
| varis doğurmadan önce bir koca bulmak gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | سمعت أنه جرت العادة أن يكون لك زوجاً قبل أن تنجب وريثاً |
| Halk onun kızının varis, sizinkinin piç olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | فالناس يقولون بأن أبنتها هى الوريثة وأن أبنتك لقيطة. |
| Bir oğlu olursa ve bizim olmazsa büyüyüp potansiyel varis olabilir. | Open Subtitles | لو رُزقت بإبن، وبقينا بدون أطفال قد يكبر ويكون الوريث المحتمل |
| Sevgili kuzenim babanızın vefatından sonra bütün mülküne ben varis olacağım için eşimi onun kızları arasından seçerek bu sorunu çözüme kavuşturmadan içim rahat etmezdi. | Open Subtitles | أبن عمى العزيز وكونى على ما أنا عليه أى الوريث لكل التركة بوفاة والدك لم أكن لأستمتع دون أن أختار واحدة من بنات عمى |
| Üçüncü kişi varis. Aferin Marty. | Open Subtitles | وهذا الراكب الزائد هو الوريث أحسنت يا مارتى |
| Ve ayrıca da, yeni varis şatoyu ele geçiriyor. | Open Subtitles | ،وعلاوة على هذا سيتولى الوريث الجديد على القصر |
| Bu yüzden sen varis olduğun için yolumdasın! | Open Subtitles | لذلك, انت الوريث الوحيد الذي تقف في طريقي |
| Bir erkek varis vererek Tudor Hanedanı'nı güvence altına almak şarttı. Ki bu yirmi yılı aşkın bir evlilikte Catherine'in başaramadığı bir şeydi. | TED | كان من المُلح تأمين وريث لسلالة تيودور عن طريق إنجاب وريث ذكر. وهو أمر فشلت كاثرين في تحقيقه خلال عشرين عاماً من الزواج. |
| Bu defa, kendini aşık bir eş gibi adayacak ve görevlerine kendini verip, ona bir varis vereceksin. | Open Subtitles | للمرّة الأخيرة، ستكرّسين نفسكِ كزوجة محبّة مطيعة و تقنعين بالمهمّة المُلقاة على عاتقكِ، و هي إنجاب وريث له |
| Kanunları biliyorsun, varis bile olmadan, başkasıyla evlendirilirim. | Open Subtitles | أنت تعرف القانون, بدون وريث أنا مجبرة أن اتزوج رجلاً آخر |
| Olası bir varis var, bu yüzden istediğimi almak için o kızı yok etmenin bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | هناك وريث محتمل, وللحصول على ما أريد, يجب أن أجد طريقة لتدميرها, |
| Doktorumuza göre, bu pozisyonda erkek bir varis yapmamız daha muhtemelmiş. | Open Subtitles | لقد قال الطبيب أن هذا الوضع سيجعلنا ننجب وريث ذكر. |
| Bir varis istemiştiniz. Tek yolunun bu olduğunu düşünüyordunuz. | Open Subtitles | لقد أردت وريثاً اعتقدت بأنه الطريق الوحيد |
| Yaşayan tek varis olduğu için, annem ona verdiğinizi söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أمي أنكِ أعطيتها المنزل لأنها هي الوريثة الوحيدة التي على قيد الحياة |
| Yalnız bu sefer arazi meselesine onay değil, ona bir varis üretmek derdindesin. | Open Subtitles | إلا أنه هذه المرة، بدلاً من القبول بصفقة أرض، فإنك تترقبين إنجاب ولي العهد. |
| Tahta geçmesi ve kızımla ilgilenmesi için bir varis seçeceğim. | Open Subtitles | سوف أختار خليفة لي يأخذ العرش ويعتني بابنتي |
| Ortadaki engeli yarıp geçmek için varis'i kullanacağını tahmin bile edemezdim... | Open Subtitles | "أغلب الظن أنه سيستخدم الـ"فاريس ليخترف العوائق التي في المنتصف |
| Baltimore'u kayıp varis olarak kullanacağız. | Open Subtitles | نحن نستخدم "بالتيمور" كوريث مفقود |
| Sürü lideri olmanın tek yolu ete varis olmaktır. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لتصبح قائد القطيع، هي بأن ترث اللحم. |
| varis olarak adlandırıldıktan sonra olayı kontrol edilebilir bir noktaya taşıyabiliriz. | Open Subtitles | وبعد ذلك يمكننا أن ننتقل الى موضع أفضل والتى من شأنها اختيار الورثة |
| Hep bir Krallık tahtına bir varis bırakmak zorunda güç kan akmadan ya da kan akma korkusu olmadan bir sonraki nesle aktarılabilsin. | Open Subtitles | كل عائله ملكيه بحاجه لوريث على العرش, حتى يمكن تمرير الخلافه له من دون أراقه للدماء أو خوف. |
| Bu krallıkta benim çocuğumu gayrimeşru bir varis olarak kabul etmeye yetkisi olan herkes eğer sana Kilisenin Başı olarak bağlılık yemini etmiyorlarsa bu yasanın ne yararı olabilir? | Open Subtitles | لن أقوم بذلك الفعل ما لم يقم كل رجل بالمملكة ايملك القوة طفلتى كوريثة شرعية. أولا حلف على يمين الولاء لك كرئيس للكنيسة؟ |
| Bir varise gebe kalacaksın, uzun ve mutlu bir hayat süren varis. | Open Subtitles | كانت تصور انكِ ستحبلي بوريث ، وستوف تعيشي بسعاده كبيرة. |
| Dana'da tek varis, yani para onun. | Open Subtitles | دانا، المستفيد الوحيد، لذا المال حقاً لها. |
| Yüksek seviye erişime sahip, varis atanmasında dahli olanlar. | Open Subtitles | وصول رفيع المستوي المشاركة في إختيار الناجي المعين |