| Bu şühelimizin robot resmi. Silahlı ve çok tehlikeli. | Open Subtitles | هذه صورة مُركبة عن المشتبه به إنه مُسلح وخطر جداً |
| Çok nadir ve çok tehlikeli bir silahı almaya geldim. | Open Subtitles | يجب أن احصل على سلاح نادر وخطر جداً. |
| Silahlı ve çok tehlikeli. | Open Subtitles | مُسلح و خطير جداً. |
| Evet. ve çok tehlikeli. | Open Subtitles | أجل و خطير جداً |
| O bir çılgın efendim ve çok tehlikeli. | Open Subtitles | إنه مجنون يا سيّدي وشديد الخطورة |
| Aracın şoförünün silahlı ve çok tehlikeli olduğu sanılıyor. | Open Subtitles | يٌعتبر سائق السيارة مٌسلحاً وخطير للغاية |
| Bu Anton, çok sadık ve çok tehlikeli bir arkadaş. | Open Subtitles | أعرّفك بـ (أنتون)، صديق وفيّ جدًّا وخطير جدًّا. |
| Peşimde biri var, Christina, ve çok tehlikeli, ailem hakkında bir bilgiye sahip olabilir, nerede yaşadıkları gibi... | Open Subtitles | هناك هارب يا كريستينا وهو خطير وربما لديه معلومات عن عائلتي |
| Polis, bir Bay Wallace Ritchie ile konuşamamaktan muzdarip, bir Amerikalı, esmer, yaklaşık 1.83, silahlı ve çok tehlikeli olduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | (الشرطة متلهفة للقبض على السيد (واليس رتشي امريكي الجنسية لجريمة قتل وتعتقد بأنه مسلح وخطر جداً |
| Ne yapacağı belli olmayan biri ve çok tehlikeli! | Open Subtitles | لا يمكن التنبؤ به و خطير جداً |
| ve çok tehlikeli. | Open Subtitles | و خطير جداً. |
| Silahlı ve çok tehlikeli biri. | Open Subtitles | نحن نعتبره مسلحاً وشديد الخطورة |
| "Silahlı ve çok tehlikeli olarak kabul ediliyorlar." | Open Subtitles | وهي تعتبر مسلح وخطير للغاية. |
| Bauer silahlı ve çok tehlikeli biri. | Open Subtitles | (باور) مُسلح وخطير للغاية |
| Bu Anton, çok sadık ve çok tehlikeli bir arkadaş. | Open Subtitles | أعرّفك بـ (أنتون)، صديق وفيّ جدًّا وخطير جدًّا. |
| Bu benim sanatım ve çok tehlikeli. | Open Subtitles | هذا من ابتكاري، وهو خطير. |