| Sonra,sonuçlarla yüz yüze geldiğinizde yapabileceğiniz tek şey beklemek ve ümit etmektir. | Open Subtitles | ولاحقاًتتعاملمعالعواقب و كل ما يمكنك فعله هو الانتظار و الأمل | 
| Her kadın, ister bakire olsun ister olmasın, her kadın pişmanlık duyar, böylece sizin kadın kahramanlarınızı okur, yine tercih hakkımız varmış gibi kendimizi yine genç, aşık ve ümit dolu hissederiz. | Open Subtitles | وكل امرأة عانس أو متزوجة أو أرملة كل امرأة لديها ماتندم عليه نقرأ عن بطلاتك و نشعر بالشباب مجدداً و يغمرنا الحب و الأمل كما لو كان بمقدورنا الإختيار مجدداً | 
| İş dünyasındaki kariyerin için, genç ve ümit vaad eden bir iş adamı. | Open Subtitles | في حياتك المهنية الناجحة في مجال الأعمال التجارية، الشباب و الأمل... ، | 
| İş dünyasındaki kariyerin için, genç ve ümit vaad eden bir iş adamı. | Open Subtitles | في حياتك المهنية الناجحة في مجال الأعمال التجارية، الشباب و الأمل... ، | 
| Clarke için sönmeyen ümit ışığını anlıyorum ama Ark'ın başkanı benim ve ümit, yeterli değil. | Open Subtitles | (أنا أتفهّم كونكِ بحاجة للأمل بشأن (كلارك و لكنني حاكم الـ(آرك), و الأمل لوحدة ليس كافياً | 
| Clarke için sönmeyen ümit ışığını anlıyorum ama Ark'ın başkanı benim ve ümit, yeterli değil. | Open Subtitles | (أنا أتفهّم كونكِ بحاجة للأمل بشأن (كلارك و لكنني حاكم الـ(آرك)، و الأمل لوحدة ليس كافياً |