| Uyuşturucu onların kontrolünde, silah kaçakçılığı, kara borsa elmaslar insan ticareti, hatta cinayet ve şantajda. | Open Subtitles | يسيطرون على المخدرات وتهريب الأسلحة والمتاجرة بالماس في السوق السوداء والمتاجرة بالبشر وحتى القتل والإبتزاز |
| Uyuşturucu onların kontrolünde, silah kaçakçılığı kara borsa elmaslar, insan ticareti, hatta cinayet ve şantajda yani, en tepede bunların hepsini yöneten bilinmeyen eski bir ajan var. | Open Subtitles | يسيطرون على المخدرات وتهريب الأسلحة والألماس في السوق السوداء والمتاجرة بالبشر وحتى القتل والإبتزاز يترأسهم جميعًا عميل سابق غير معروف |
| Genelevi işleten kadın da kızınızın kaçırılması ve şantajda... kısmen sorumluydu. | Open Subtitles | يبدو أن مديرة الماخور كانت من المسؤولين عن الاختطاف والابتزاز اللاحق. |
| Eğer zengin ve eşcinsel iseniz insanlar devamlı sizi taciz eder ve şantajda bulunur. | Open Subtitles | إذا كنت غنياً وشاذ ستتعرض للمضايقة المستمرة والابتزاز من الناس |