| Ve daha özelde, tatbikî İslam, takipçilerinden dünyanın boyut ve şekline dair çok net bir fikir talep ediyordu. | Open Subtitles | ،وبشكل أكثر تحديداً تتطلب العبادة الإسلامية أن يفهم أتباعه بوضوح حجم وشكل العالم |
| Bu anahtarın boyut ve şekline bakarsak, bence bir kasanın anahtarı bu. | Open Subtitles | أستنتج من حجم وشكل هذا المُفتاح أنّه يفتح خزينة مُؤجّرة. |
| Hayır, burada kasıt var. Yaranın büyüklüğü ve şekline göre ona bir şeyle vurulmuş, bir nesneyle. | Open Subtitles | لا، كانت هناك نية هنا حجم وشكل الجرح... |
| Kaburganızdan kıkırdak alıp onu diğer kulağınızın boyut ve şekline tıpatıp uyduracağız. | Open Subtitles | نفس حجم وشكل أذنك المفقودة. |