| Fakat dava açmazsan, sana garanti ederim ki onun dışarıda bir yerlerde rahatça dolaşıp ve ablan kendi elleriyle onun icabına bakacak. | Open Subtitles | ولكن إن لم توجهي التهمة يمكنني أن أضمن لك أنه سيكون هناك في الخارج يمشي في الأرجاء وأختك | 
| Güzel kız kardeşin ve ablan. | Open Subtitles | أختك المحبوبة وأختك | 
| Bundan kurtulamayacaksın, ve ablan... | Open Subtitles | أنت لن تفلت أنت وأختك بهذا | 
| Sen ve ablan sonsuza dek onunla birlikte yaşamayacaksınız. | Open Subtitles | انتي وشقيقتك لن تبقيا معه الى الأبد | 
| Biz gerçekten sana ve ablan Klara'ya yardım etmek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد حقاً مساعدتك (أنت وشقيقتك (كلارا | 
| O parayı alamadım Kardeşin ve ablan dan. | Open Subtitles | . لم يحصل على ذلك المال من أخيك و أختك | 
| ve ablan, o da benden nefret ediyor. | Open Subtitles | و أختك هي تكرهني أيضاً, حسناً؟ | 
| ve ablan Hazel'dı değil mi? | Open Subtitles | وأختك (هيزل) أيضًا، صحيح؟ | 
| - Sen, ben ve ablan. | Open Subtitles | أنت، أنا وأختك | 
| Ağbin ve ablan sana iyi baktılar mı? | Open Subtitles | هل كان أخوك و أختك مهتمين بك؟ |