Avrupa ve Afrika arasında Akdeniz üzerinden yüzlerce yıllık bir temas vardı. | TED | عمر الاتصال بين أوروبا وأفريقيا يمتد عبر قرون عبر البحر الأبيض المتوسط |
Ve şurada Japonya ve Afrika'dan iki insan grubu. İyi bir şekilde tekrarlıyorlar. | TED | وهذه مجموعتين مختلفة من البشر من اليابان وأفريقيا. يتماثلون بشكل لطيف جداً. |
Laboratuvarımda, Asya ve Afrika'daki ciddi bir bakteriyel hastalığa bağışıklık için bir geni izole ettik. | TED | في مختبري، عزلنا مورثة لمناعتها ضد مرض بكتيري خطير جدًا في آسيا وأفريقيا. |
Birleşik Devletlerde 20 yıl kaldıktan sonra Memleketime geri taşındım, 15 yıl önce. ve Afrika beni geri çağırdı. | TED | عدت إلى الوطن قبل 15 عاماً بعد إقامة دامت 20 عاماً في الولايات المتحدة أفريقيا دعتني إليها مرة أخرى. |
ve Afrika'da bulunması, imalat olduğuna dair şüpheleri daha da arttırıyor. | Open Subtitles | والحقيقة بإنّه وجد في طرازات أفريقيا هي مريبة لدرجة أكبر كصناعة. |
Sonra tüm zengin arkadaşlarını alıyorlar ve Afrika'nın tehlikeli bölgelerine açılıyorlar. | Open Subtitles | ثم يأتون بزملائهم الأثرياء ثم يبيعون القطع للمناطق المحتالة في أفريقيا |
Ancak, içerden bütünlemiş ve komşuları Avrupa, Asya ve Afrika'ya verimli bir şekilde bağlanmış birleşik bir Arap Birliği olmalı. | TED | ولكن ينبغي أن تكون، باكس عربية مرتبطة، متكاملة داخليا وترتبط إنتاجياً بجيرانها: أوروبا وآسيا وأفريقيا. |
Yaklaşık olarak Güney Amerika ve Afrika'nın toplamı kadar. | TED | هي تقريبا مساحة أمريكا الجنوبية وأفريقيا معاً. |
Orta Asya ve Afrika'ya sık sık yalnız giden Amerikalı bir araştırmacı tanıyorum. | TED | أعرفُ باحثة أمريكية تسافرُ كثيرًا وحدها في آسيا الوسطى وأفريقيا. |
Deniz seviyeleri düşüyor ve Afrika çölleşiyordu. | TED | مستوى البحر ينخفض، وأفريقيا تتحول إلى صحراء |
Örneğin, artık her yerde olan internetin Çin ve Afrika'nın kırsal kesimlerine ulaştırmak, sağlık bilgisini dünyanın gelişmekte olan bölgelerine ulaştırmak. | TED | مثل، تطبيق الإنترنت وهو الآن في كل مكان، في المناطق القروية من الصين وأفريقيا لإيصال معلومات صحية للمناطق النامية من العالم |
Çeşitli Asya, Avrupa ve Afrika ülkelerini dolaştıktan sonra vatanına dönmeye karar verdi. | Open Subtitles | بعد عودتها من جولة طويلة وناجحة ، فى آسيا وأفريقيا وأوروبا . قررت الأداء فى وطنها |
Güney Amerika ve Afrika'nın sahil şeritleri birbirlerine mükemmel uyum sağlamaktadırlar. | Open Subtitles | تتطابق سواحل أمريكا الجنوبيّة وأفريقيا تماماً. |
Güney Afrika ve Kenya'da inanç temelli örgütleri kontrol eden ve Afrika Akreditasyon ve Sorumluluk Konseyi gibi İncil'in idareci yönetim standartlarına uymalarını sağlayan olumlu örnekler görüyoruz. | TED | ونحن نرى بالفعل أمثلة إيجابية في جنوب أفريقيا وكينيا، والمؤسـسات، مثل مجلس أفريقيا للاعتماد والمساءلة الذي يقوم بالتحقق من المؤسـسات الدينية والتأكد أنها تلتزم بالمعايير الإنجيلية للإشراف |
Bir İtalyan STK (Sivil Toplum Kuruluşu) için çalıştım ve Afrika'da kurduğumuz her bir proje başarısız oldu. | TED | كنت أعمل لإحدى المنظمات غير الحكومية الإيطالية، و كل مشروع من المشاريع التي أقمناها في أفريقيا قد باء بالفشل. |
Bu, Kenya'nın gerçekliği, şu an yaşadığımız yer, ve Afrika'nın diğer bölümlerinin. | TED | هذا هو الواقع في كينيا، حيث نعيش الآن، وكذلك الحال بالنسبة لأجزاء من أفريقيا. |
Her bot Suriye, Irak, Afganistan ve Afrika'nın değişik ülkelerinden farklı ızdırap ve travmalar getirmişti. | TED | كل قارب محمَّل بآلام وصدمات مختلفة من سوريا والعراق وأفغانستان وبلدان مختلفة من أفريقيا. |
Okavango Deltası, uzaydan görülebilen ve Afrika'nın en büyük, el değmemiş, sulak vahşi arazisidir. | TED | يمكن رؤيتها من الفضاء، دلتا أوكافانجو أكبر البراري الرطبة التي لم تتأثر بمرور الزمن في أفريقيا. |
Yani birçok insan karanlıkta yaşıyor ve Afrika Kalkınma Bankası başkanının da söylediği gibi Afrika karanlıkta gelişemez. | TED | لذا العديد من الناس يعيشون في الظلمة وكما قال مدير بنك التطويرالأفريقي مؤخرًا لا تستطيع أفريقيا أن تتطور في الظلمة |
...ve Afrika dan yanlızca 70.000 yıl önce ayrıldık. | TED | وغادرنا أفريقيا قبل حوالي 70,000 عاما فقط. |