| Kan damarlarının burun, kulak, boğaz ve böbrekleri etkilediği bir hastalık. | Open Subtitles | هذا المرض يصيب الأوعية الدموية ويؤثر على الأذنين، الأنف، الحلق، والكلى |
| Karaciğeri ve böbrekleri incelediğimde daha detaylı anlayacağım ama... | Open Subtitles | سوف أعلم المزيد حينما أبدأ التشريح في الكبد والكلى |
| Kan kaybı çok fazla, karaciğeri ve böbrekleri zarar görmüş. | Open Subtitles | فقدان الدم، كدمات لله الكبد والكلى. |
| Bu da kalp ve böbrekleri açıklar. | Open Subtitles | والذي يفسّر أعراض القلب والكليتين |
| Kadındaki yaralar sol arka kaburgaların 8'den 11'ye kadar kalbi, ciğerleri ve böbrekleri delerek parçaladığını gösteriyor. | Open Subtitles | إن الاصابات على الأنثى تشير إلى أن ثمانية من الـ11ضلع الخلفي من جهة اليسار ممزقة وهناك ثقب أيضاً في القلب الرئتين والكليتين أيضا |
| Ağlamayı kesemez çünkü beyni ve kalbi ve böbrekleri mahvolmuş durumda. | Open Subtitles | لا يمكنه التوقف عن البكاء لأن قلبه و عقله و كليتيه مصابون |
| Akciğerleri ve böbrekleri tutar. | Open Subtitles | تصيب الرئتين والكليتين |
| Akciğerleri ve böbrekleri tutar. | Open Subtitles | تصيب الرئتين والكليتين |
| Ona tıka basa et yedirdik ve böbrekleri iflas etti. Elbette ürik asit... | Open Subtitles | لقد ملأناه باللحم و كليتيه متوقفتين ...بالتأكيد نسبة حمض البوليك |