| Bu da kameramız. Bütün gösteriyi ve biraz da sahne arkasını çekin. | Open Subtitles | هذه كاميرتنا , قوموا بتصوير كل العرض وبعض لقطات من خلف الكواليس |
| Alkol ve biraz da kötü alınmış kararlar yüzünden olabilir. | Open Subtitles | حسنا, لنفترض ان هذا بسبب التورط بالكحول وبعض الاحكام البائسة |
| Bu gölcük, palmiye ağaçlarıyla ve biraz da mangrovlarla sarılıydı. | TED | واللاغون كان محاطا بأشجار النخيل، كما يمكنكم أن تروا، وبعض المنغروف. |
| Uyku gazı dağıtıcıları, telepati önleyiciler... ve biraz da otomatik taret. | Open Subtitles | قنابل غاز منوم و مانعوا التخاطر و بعض ابراج البنادق الاتوماتيكيه |
| İş için buralara indim ve biraz da zevk için. | Open Subtitles | أنا هُنا أَعْملُ بَعْض الأعمال... وبَعْض المرح... |
| Ama bir duyguya kapıldım, kötü ve biraz da kızgın hissettim. | TED | لكن انتابني شعور، شعرت بالسوء والقليل من الغضب. |
| Bak şimdi, Hepsini buraya koyuyorum biraz şundan ve biraz da şundan. | Open Subtitles | أترى سأضع كل هذا هنا و سأضيف هذا و القليل من هذا |
| O zaman biraz hardal yağı, biraz gaz yağı ve biraz da baharat getir. | Open Subtitles | إذاً أحضر بعض زيت الخردل, وبعض جاز الكيروسين وشيء من البهارات |
| Bilirsin işte, biraz tatlı dil ve biraz da para. | Open Subtitles | ،تعرف، بعض الكلام المعسول وبعض المال، مالك |
| Bakar mısınız, bir bardak kahve ve biraz da süt alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | انسة ممكن تجيبيلي كأس قهوةِ آخر وبعض الحليب الطازة رجاءًا؟ |
| Hey, iki kız arkadaşım ve biraz da kaçamaklarım vardı. | Open Subtitles | أنت , كان لدي حميمتان وبعض المرح على الجانب |
| Onun, evinden bir şeyler ve biraz da para çaldığını söylemişti. | Open Subtitles | كان يقول أنها سرقت بعض الأشياء من شقته وبعض المال |
| Bunu Dr. O'shea'nın hesabına yazın ve biraz da cips verin. | Open Subtitles | سجل هذا على حساب د.أوشيه وبعض رقائق البطاطس |
| Biraz demir içeren metal şerit 9 voltluk bir pil ve biraz da tel olsaydı. | Open Subtitles | إن كان لديّ حزم معدن حديديّة وإبزيم مدّخرات بقدرة 9 فولت وبعض الأسلاك |
| Şimdilik burada sadece biraz umut ve biraz da hayal yaşıyor. | Open Subtitles | حتى الآن ، مجرد بعض الأماني و بعض الأحلام |
| Biraz meşe, biraz çiçek ve biraz da vanilya, öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه القليل من السنديان... . و بعض الزهور، و القليل من الفانيليا؟ |
| Eğer mantıklı düşünüyor olsaydım, eve geri dönüp ikinci el bir karavan bulup derin bir tava ve biraz da kurabiye alırdım. | Open Subtitles | إذا فكرت فى الاتجاه الصحيح سأعود من حيث أتيت أبحث عن مقطورة قديمة و أبتاع مقلاة عميقة و بعض الطيور. |
| "Bagel, muz, yulaf ezmesi, çilek ve biraz da portakal suyu'ndan oluşan bir kahvaltı yapın." | Open Subtitles | حاول فطور مكوّن من كعكة واحدة، موزة واحدة الشوفان المجروش، فراولة وبَعْض عصيرِ البرتقال" ذ |
| Bir sürü doğal gaz ve biraz da başlangıç olarak nükleer enerji. | TED | حسناً، الكثير من الغاز الطبيعي والقليل من الطاقة النووية، كبداية. |
| Bazı anlık deneyimleri ve biraz da bilgiyi hafızaya almamıza izin verir. | TED | فهي تسمح لنا بحفظ بعض الخبرات اللحظية و القليل من المعرفة. |
| ve biraz da keçi peyniri ve tavuk yağı getirin. | Open Subtitles | و بعضاً من جبن الماعز و بعضأ من زيت الدجاج |
| Senin için fıstık ezmesi, jöleli sandviç ve biraz da muzlu ekmek hazırladım. Ve büyük bir bardak süt. | Open Subtitles | أعددتُ لكِ شطائر زبد الفول السودانى والهُلام وبعضاً من خُبز الموز وكوباً كبيراُ من اللبن. |
| Mutlu ve biraz da çakır keyifti. | Open Subtitles | هو كان سعيداً جداً ومنتشياً نوعاً ما |