Çünkü eğer biz çevreysek, o zaman tek yapmamız gereken etrafımıza bakmak ve görmek kendimize nasıl davranıyoruz ve birbirimize nasıl davranıyoruz. | TED | لأنه إذا كنا نحن نمثل البيئة، فإنه علينا جميعا أن ننظر حولنا لنرى كيف نعامل أنفسنا و كيف نتعامل مع بعضنا البعض. |
Sahanın içinde veya dışında yaptığımız her şey, sadece - birbirimiz için var olmak ve birbirimize destek olmak içindir. | Open Subtitles | و أن نتأزر من أجل بعضنا البعض لذلك، أجل، لا أستطيع شكره كفاية أليس ذلك أمراً، أليس ذلك أمراً جميلاً |
Geleceğe ve birbirimize inanmakta ısrar ediyoruz. | TED | نصر على اﻹيمان بالمستقبل وفي بعضنا البعض. |
ve birbirimize günü yaşamayı söylemek yerine, belki kendimize her gün engelleri yaşamayı hatırlatabiliriz. | TED | وبدلاً من القول لبعضنا البعض أن نغتنم اليوم ربما يمكننا أن نذكر أنفسنا كل يوم أن نغتنم التقييد. |
Çocuk sahibi olun ya da olmayın neler olduğu ve birbirimize ne borçlu olduğumuz konusunda dürüst olmalıyız. | TED | وسواء كان لديك أطفال أم لا علينا أن نكون صادقين حيال ما يحدث وحيال ما ندين به لبعضنا البعض |
bu en temel gerçekle yönümüz belirlenmeli ve birbirimize iyi kalple ve şefkatle yaklaşmalıyız. | TED | وأنّه علينا أن نلتمس الطريق من خلال هذا المعطى البسيط، وأن نقترب من بعضنا البعض بكرمٍ وعطف. |
Lise son sınıftaydım ve sınıfım sporda başarı göstermişti, hepimiz şarkı söylüyor, dans ediyor ve birbirimize sarılıyorduk. | TED | لقد كنت في آخر صف لي في المرحلة الثانوية، وقد فاز صفي في الرياضة، لذا كنا نغني ونرقص ونعانق بعضنا البعض. |
Tekrar tekrar nefes almamızı sağlar, bizi kendimize getirir hayata ve birbirimize olan inancımızı tazeler. | TED | يساعدنا على التنفس مرةً تلو الأخرى ويعيدُ لنا انفسنا مجددًا، ويعطينا الثقة في الحياة وفي بعضنا البعض. |
Çünkü biz çevreyiz, ve birbirimize nasıl davrandığımız gerçekte çevreye nasıl davranacağımızdır. | TED | لأنّنا نحن الّذين نمثّل البيئة، وأسلوب تعاملنا مع بعضنا البعض يعكس تماما كيفيّة تعاملنا مع البيئة. |
Tanrı hakkında hepimiz eşitiz ve birbirimize iyi davranmalıyız, şefkat, adalet ve eşitlik ile davranmalıyız. | Open Subtitles | وأننا جميعا فى مركب واحد أمام الله وأننا يجب أن نعامل بعضنا البعض جيدا بالرحمة والعطف والعدالة والمساواة |
Sanırım çok iyi oldu ve birbirimize sürpriz yapabileceğiz. | Open Subtitles | اعتقد انه من الرائع الإستمرار في مفاجأة بعضنا البعض |
Tek yapmamız gereken , birlikte kalmak ve birbirimize destek olmak. | Open Subtitles | كل مايتوجب علينا أن نبقى معًا وندعم بعضنا البعض |
Cadılar Bayramı canavarları onurlandırdığımız ve birbirimize kızmadığımız bir gün olmalı. | Open Subtitles | عيد القديسين يجب أن يكون يوماً لتكريم الوحوش و ليس للغضب من بعضنا البعض |
Bu işte beraberiz, ve birbirimize güvenmeliyiz. | Open Subtitles | أعني،نحنفي هذاالأمرمعـًا، ويجب أنْ نثق في بعضنا البعض |
Beni kürsüden atmanın bir yolunu buldun ve birbirimize karşı kullanacağımız bir dava yarattın. | Open Subtitles | واحتجتِ لطريقة لتبعديني عن القضية فاختلقتي قضية نواجه فيها بعضنا البعض |
Kalmak istiyorum, Katherine ve birbirimize olan duygularımızın büyüyeceğine inanmak. | Open Subtitles | أنا أنوي البقاء , كاثرين و أثق بأن مشاعرنا نحو بعضنا البعض سوف تنمو |
Tanrım, beraber olduğumuz bu aileyi kutsa ve birbirimize olan minnettimizi bize unutturma. | Open Subtitles | بارك لنا هذا الوقت سويّة كعائلة واعلم أنّنا ممتنون لبعضنا البعض |
Bu günü hatırlayacak ve birbirimize karşı olan hislerimizin kaybolmasına asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وبتذكر هذا اليوم لن يسمح بأى شىء وبتذكر هذا اليوم لن يسمح بأى شىء بأن يحطم الشعور الذى نحمله لبعضنا البعض |
Bay Fowkes iyi bir patron ve birbirimize sadığız. | Open Subtitles | السيد فاوكس مدير جيد ونحن مخلصان لبعضنا البعض |
ve birbirimize sahip çıkıyor olmalıydık. | Open Subtitles | ونحن من المفترض أن نكون هنا لبعضنا البعض |
Bu yüzden, biz sadece savunmayı öğretmiyor, dans partileri düzenliyoruz, kermesler düzenliyor ve birbirimize sevgi notları yazıp birlikte şarkılar söylüyoruz. | TED | لهذا السبب لا نعلِّم الدفاع عن النفس فحسب، بل كنا نقيم الحفلات الراقصة أيضًا ونستضيف الموائد المشتركة ونكتب ملاحظات الحب لبعضنا البعض ونغني الأغنيات معًا. |