| 2030 yılında, Afrika şiddetli ve geniş alanlara yayılmış kuraklıklarla yüzleşebilir. | Open Subtitles | في عام 2030, قد تواجه أفريقيا جفاف حاد وواسع الانتشار |
| Peki. Ağzını açar mısın? büyük ve geniş. | Open Subtitles | حسناً افتح فمك,كبير وواسع |
| ve geniş açı, sokak kamerası 8. | Open Subtitles | اوسع كاميرا الحاجز رقم 8 |
| Bu plazma yayları öyle yüksek ve geniş ki Jüpiter büyüklüğünde bir gezegeni içlerinden rahatlıkla geçirebilirsiniz. | Open Subtitles | هذه الأقواس من البلازما طويلة جداً وواسعة بحيث تستطيع وضع كوكب بحجم المشترى بداخلها |
| Uzak ve geniş, ve... ve geniş ve, ah-- ah ! | Open Subtitles | كلاهما بعيد ومنتشر... ........ وعريض و |
| Dosyaları yerleştirirken derin ve geniş bir okyanusun sesini duyarım. | Open Subtitles | عندما أفرز الملفات بالعمل أسمع صوت محيط عميق و واسع |
| Kapalı fotobioreaktörlerle ilgili sorun: Çok pahalı ve otomatikleştirilmiş olmaları ve geniş ölçekte elde edilmelerinin çok zor oluşudur. | TED | المشاكل الحالية بالنسبة للمفاعلات المغلقة هي: أنها غالية جدا، و آلية، و من الصعب جدا الحصول عليها على نطاق واسع. |
| Lüks ve geniş. | Open Subtitles | ! فاخر وواسع |
| ve geniş açı, sokak kamerası 8. | Open Subtitles | اوسع كاميرا الحاجز رقم 8 |
| Büyük ve geniş bir gülümseme sadece perili bir evin kapısı gibi. | Open Subtitles | فقط إبتسامه كبيرة وواسعة كباب المنزل المسكون |
| Soluk renkli koltuklar, soluk renkli halılar, soluk ahşap bu da hafif, havadar ve geniş hissettiriyor. | Open Subtitles | لقد حصلت على مقاعد شاحب اللون والسجاد شاحب اللون، شاحب الخشب، وأن يجعله يشعر ضوء ومتجدد الهواء وواسعة. |
| - Ya da inanılmaz şekilde, uçsuz bucaksız ve geniş bir göbek deliğimiz. | Open Subtitles | او زر بطن عميق جداً وعريض |
| Binlerce imparatorluk muhafızı, Moğol şövalyeleri derin ve geniş bir hendek köpekler, duvarlar! | Open Subtitles | ...آلاف من الحرس الإمبراطوري ...فرسان المغول وخندق عميق، وعريض ! |
| Yeni AVM'ye karşıyız içinde "Kısa ve geniş" isimli harika bir erkek mağazası olmasına rağmen. | Open Subtitles | نحن ضد هذا المركز الجديد حتى ولو كان لديهم رجالا ً رائعين "للعمل هناك ويقولون " قصير و واسع |
| Bu kesi en olacak büyük ve geniş olabilir . | Open Subtitles | الشق سيكون كبير و واسع |
| Topluluğumuz, artan sağlık baskısı yaşlanan popülasyon, artan kanser ve kronik durumlar ve geniş bir adaletsizlik ile karşı karşıya. | TED | تواجه مجتمعاتنا ضغوطا متصاعدة في المجال الصحي، بما في ذلك شيخوخة السكان، وارتفاع عدد المصابين بالسرطان والأمراض المزمنة، و تفشي عدم المساواة على نطاق واسع ، إضافة إلى أشياء أخرى. |