| Bu parçalar sosyal birlikteliği inşa ettiğimiz, sağlığı ve taze gıdayı olabildiğince dost, aile ve komşularımız için sağladığımız yerler. | TED | هذه المساحات هي أماكن نبني فيها التماسك الاجتماعي بالإضافة لتقديم طعام صحي طازج لأصدقائنا وعائلاتنا وجيراننا. |
| Birlikte çalışırız, kasabada işleri yoluna koyabiliriz böylece dostlarımız ve komşularımız tekrar ayaklarının üstünde dururlar. | Open Subtitles | إن عملنا معًا، فبإمكاننا إعادة هذه البلدة إلى مسارها وبإمكاننا إقامة أصدقائنا وجيراننا على أقدامهم مجددًا |
| O şaşkalozlar, yakın arkadaşlarımız ve komşularımız oluyor. | Open Subtitles | هؤلاء الصيادين الأغبياء هم أصدقائنا وجيراننا |
| Manticore'daki iyi arkadaşlarımız ve komşularımız, sana mükemmel bir vücut verdiler;... | Open Subtitles | أصدقائنا الطيبين وجيراننا في (مانتيكور) اعطوك جسم رائع |
| Ebeveynlerimiz, kardeşlerimiz, arkadaşlarımız ve komşularımız göçüyorlar. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}آباؤنا وإخوتنا وأصدقاؤنا وجيراننا |