"ve kulakları" - Traduction Turc en Arabe

• وآذان
• و آذان
• وأذنيه

O benim kardeşim değil... çünkü benim gibi gözleri ve kulakları var.
.. و لكنهُليسأخي أوصديقيتلقائياً. لأن لديه عيون وآذان مثلي.

Telsiz ve hidrofon burada. Geminin gözleri ve kulakları.
هنا الردايو والهاتف المائى عيون وآذان المركب

İşte radyo ve hidrofon. Geminin göz ve kulakları.
هنا الردايو والهاتف المائى عيون وآذان المركب

Her yerde gözleri ve kulakları var.
ذلك هو المقصد لديهم أعين و آذان في كل مكان

Adamın kanı karıncalar tarafından, gözleri ve kulakları Güneş tarafından, ...aklı ise Konuşan Tanrı ve Polen Çocuk tarafından bir araya getirilir.
يتم جمعها من قبل النمل دمه ، عينيه وأذنيه من قبل أحد ، عقله من خلال الحديث الله وصبي اللقاح.

Sparta'yı şüphe ve korkuya düşüren Theron'un gözleri ve kulakları üzerimdeyken, kendi evimin duvarlarına nasıl güveneceğim?
كيف سأصبح مؤتمنة ما خلف أسوار بيتي؟ ثرون له عيون وآذان مافتئت تبث الشك والهلع في سبارطة

Selam, görünüşe göre Araf'da gözleri ve kulakları olan bir tek ben yokmuşum.
مرحبا. يبدو أنني لست واحد فقط مع عيون وآذان على العذاب.

Her yerde gözleri ve kulakları var . Değil mi?
لديكِ أعين وآذان في كل مكان، أليس كذلك؟

Bu yüzden Francisco'nun üstünde gözleri ve kulakları olsun istediler.
لهذا السبب أرادوا عيون وآذان على (فرانسيسكو).

Bu saraydaki duvarların da gözleri ve kulakları var.
في القصر، للجدران أعين وآذان

- O Sokar'ın buradaki gözleri ve kulakları.
-انه عيون وآذان سوكار هنا.

Diğerlerinin de öyle olduğunu sanıyor ama onların gözleri ve kulakları var.
-إنه يلعب باستقامة و يثق أن الجميع يحذون حذوة و لكن الآخرين لديهم عيون و آذان

Şapkasını aşağıya kadar çekerek giyer ve kulakları onu zor duruma sokardı.
لبس قبعته مشدودة للأسفل بقوة وأذنيه برزت للخارج