| National Geographic'ler okuyucu özetlenmiş kitapları ve Louis L'Amour. | Open Subtitles | أعداد من مجلة ناشيونال جيوجرافيكس كتب للقراءة و لويس لامور |
| Henry ve Louis gidip yemeği alır. | Open Subtitles | هنري و لويس يمكن ان يذهبا و يلتقطا الطعام |
| Mark ve Louis Hindistan'a ilk kez geliyor. | Open Subtitles | إنها المرة الأولى لـ مارك و لويس .. في الهند |
| Sen ve Louis, eğer isterseniz, bu gece Constance St. Jude'da.. | Open Subtitles | يمكنكِ أنتِ ولويس أن تخرجا في أول ظهور رسمي |
| Sanırım Mark ve Louis'in başı belada. | Open Subtitles | أعتقد أن مارك ولويس يواجهون تحديًا كبيرًا |
| Harry ve Louis umutsuz adamlar. Dikkatli olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | هاري ولويس متهورين يجب أن نكون حذيرين |
| ve Louis senden bilgi çıkartamaz, eğer zaten gerçeği çoktan bilmiyorsa. | Open Subtitles | وإنهُ لن يقدر على تحطيمك إلا لو كان يعرفُ الحقيقةَ مسبقًا. |
| ve Louis'de asla unutmayacak beni evde bağlanmış olarak buldu kıyafetlerim parçalanmıştı | Open Subtitles | و "لويس" لن ينساه أيضا وجدني في المنزل مقيدة وملابسي ممزقة |
| Bak, Chuck ve Louis zaten şüpheleniyorlar. | Open Subtitles | " انظرى، " تشاك " و " لويس مرتابين بالفعل |
| Dışarı çıktığımız ve Louis'in dört vodka içtiği geceyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر تلك الليلة عندما خرجنا و "لويس" تناول تقريبا اربعة كؤوس من الفودكا ؟ |
| Ama şu anda Lily ve Louis hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولكن أنا لا اريد التحدث عن (ليلى) و (لويس) الان |
| Bize Melanie ve Louis'i verdin. | Open Subtitles | قدمتي لنا ميلاني و لويس |
| Spike, Wordy ve Louis, girişte çalışacaksınız. | Open Subtitles | -سباك)، (ووري) و(لويس)، ستعملون على المداخل) |
| Ben ve Louis Green gibi. | Open Subtitles | مثلي انا و لويس جرين |
| Dr. Lister ve Louis Pasteur ve Madame Curie. | Open Subtitles | د.ليستر ولويس باستير و.. مدام كوري |
| Ray Collins, Ty Jones ve Louis Fontaine. | Open Subtitles | ريمون كولينز، تاي جونز ولويس فونتين. |
| Lütfen hepiniz İsa'nın bu kardeşlerine hoş geldiniz deyin. John ve Louis. | Open Subtitles | فليرحب الجميع بهؤلاء هنا جون ولويس |
| O bunu ezip geçiyor, Chanel ve Louis Vuitton'un ihramı, Nike'nin babuş terliklerini tasarladığı, bir kadın bisikletçi kültürünü hayal etme cesaretini gösteriyor ve bu kıyafetler aslında, bu kadınların standart üniforması. | TED | حسناً، يقوم هو بدمج كل ذلك، حيث أنه تجرأ على تخيُل ثقافة راكبات الدراجة النارية حيث تقوم شانيل ولويس فيتون بتصميم الجلابة المغربية، وتُصمِّم نايك "البلغة" المغربية، وهذا هو الزي النموذجي. |
| - Paul ve Louis konuşmazlar değil mi? | Open Subtitles | بول ولويس لن يتكلّما؟ |
| Ty ve Louis alır, ben kullanmam. | Open Subtitles | تاي ولويس مدمنان وليس أنا. |
| Louis, tatlım, Phil ve Louis. | Open Subtitles | لويس. فيل ولويس تيمبيلتن |
| ve Louis senden bilgi çıkartamaz, eğer zaten gerçeği çoktan bilmiyorsa. | Open Subtitles | وإنهُ لن يقدر على تحطيمك إلا لو كان يعرفُ الحقيقةَ مسبقًا. |