| Şuraya kıvrılırım, ve sabahleyin toplarım, ...hepsi bu, ve sonra buradan giderim. | Open Subtitles | فقط عليّ النوم هنا وفي الصباح أستيقظ ومن ثم أرحل من هنا. |
| Muhafızlar çocukları gece yatağa koyduklarını, ve sabahleyin gitmiş olduklarını söylediler. | Open Subtitles | الحراس قالوا أنهم وضعوا الولدان في السرير ذات ليلة وفي الصباح كانا قد أختفا |
| Müzik onları uyandırıyor, işe koyuluyorlar ve sabahleyin kızının tekrar canlandığını görüyorsun. | Open Subtitles | وأيقظتهم الموسيقى فبدأت العمل، وفي الصباح وجدتها قد إنتعشت |
| O halde birşeyler içelim ve sabahleyin herkes bizi öğrenmiş olsun. | Open Subtitles | وفي الصباح سوف يعرف الجميع بأمرنا |