| Depresyon artık dünya çapında maluliyetin başlıca nedeni olarak HIV/AIDS, sıtma, diyabet ve savaşı geride bıraktı. | TED | الاكتئاب الآن تفوّق بالفعل على الإيدز والملاريا والسكري والحرب كمسبب رئيسي للإعاقة في جميع أنحاء العالم. |
| Etten kemikten bir rüşvet baylar, bu arada kocası da kargaşa ve savaşı kışkırtıyor. | Open Subtitles | رشوة بجسدها سادتى بينما زوجها يروج للفوضة والحرب |
| Ama üniformaları ve savaşı kaldırınca | Open Subtitles | و لكن عندما تتجاهل الزي الحربي... والحرب |
| O zaman zannımca son yüz yıllık ıstırabı ve savaşı hayal etmiş olmalıyım. | Open Subtitles | إذاً لا بد أنني كنت أتخيل آخر 100 عام من الحرب و المعاناة |
| Hastalık ve savaşı ortadan kaldıran , bizi insan gibi düşünmeye sevkeden adama ... 4400 yeteneklerini herkese sundu ve hepimizin yaşamı daha iyi bir hal aldı. | Open Subtitles | رجل هزم المرض و الحرب و غير تفكيرنا لما هو انساني لقد جعل قدرات ال 4400 متوفرة لكل الناس |
| Siz kana susamışlığı ve savaşı temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | انت تدعو لسفك الدماء والحرب |
| Memleket meselelerini ve savaşı tartışıyorduk. | Open Subtitles | كنا نناقش مسائل الأرض والحرب |
| Memleket meselelerini ve savaşı tartışıyorduk. | Open Subtitles | كنا نناقش مسائل الأرض والحرب |
| Islah'ı ve savaşı protesto ettiler. | Open Subtitles | لقد احتجوا ضد الحرب و الإستعمار |