| Git ve bir silahlı asker birliği topla. Çabuk ve sessizce. | Open Subtitles | اذهب و جمّع فرقة من الرجال المسلحين بسرعة وبهدوء |
| - Kesinlikle. Bunu hızlı ve sessizce yaratmak için, işi yapabilecek herkesi kiralayabilirler. | Open Subtitles | لبنائه بسرعه وبهدوء كانوا يستأجرون اي شخص يقوم بالعمل |
| Şimdi, ben ve diğer çocuklar, uslu uslu ve sessizce burayı terk edeceğiz. | Open Subtitles | الان انا والشباب سنكون على طريقنا بلطف وهدوء |
| Onu hızlıca ve sessizce yüksek kurula çıkartmak beni başarılı gösterirdi. | Open Subtitles | بسرعة وهدوء للمندوب السامي سيجعلني أبدو بشكل حسن |
| Yavaş ve sessizce fırlatma derinliğine. Emredersiniz, Kaptan. | Open Subtitles | للأعلى ببطء و هدوء ، حتى نبلغ عمق الإطلاق حالاً كابتن |
| Bu yüzden onu çabucak ve sessizce, azami güç kullanarak yakalamak istiyoruz. | Open Subtitles | و لهذا نود أن نحضره بهدوء و بأقصى سرعة, و بأقل قوة ممكنة |
| Grup birbirine yakın duruyor ve sessizce ilerliyor. | Open Subtitles | يلزم السرب جوار بعضه ويرتحل بصمت |
| Sorter ve Slim Biggie'yi al. Çabucak ve sessizce halledin. | Open Subtitles | و دعه ينجز الأمر بسرعة و بهدوء |
| Sahte referanslar düzenledim ve sessizce Dr. Quentin olarak görev üstlendim. | Open Subtitles | لقد زوّرت خبراتى, وبهدوء اخذت مكانى ك الدكتور كونتين |
| Chicago ekibi binayı hızlı ve sessizce tarasın. | Open Subtitles | دع فريق شيكاغو يجتاح المبنى بسرعة وبهدوء |
| Olmaması gereken bir şey görürseniz hızlıca ve sessizce problemi ortadan kaldırın. | Open Subtitles | إن رأيتم شيء لا يجب على هؤلاء الأشخاص رؤيته حلو المشكله بسرعه وبهدوء |
| Bu, süetli çocuk içten ve sessizce seviyor. | Open Subtitles | الطفل من جلد الغزال يحب بعمق وبهدوء. |
| Bu adamı hızlıca ve sessizce bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا إيجاد هذا الرجل بسرعة وبهدوء |
| Gidelim. Çabuk ve sessizce. | Open Subtitles | هيا بسرعه وبهدوء |
| Tamam, tamam. Onlara sakin ve sessizce yaklaşalım. | Open Subtitles | حسناً , يجب علينا ان نقترب منهم بحذر وهدوء |
| Yani işini çabuk ve sessizce halletmeliydi. | Open Subtitles | لذا، أيا كان ما فعله، كان يجب عليه فعله بسرعة وهدوء |
| Yavaşça ve sessizce ayağa kalk çünkü eğer onu uyandırırsan onu öldürürüm. | Open Subtitles | ببطء وهدوء لأنك لو أيقظته سوف أقتله |
| Sıfır derece açıyla, yavaş ve sessizce fırlatma derinliğine inin. | Open Subtitles | للأعلى ببطء و هدوء حتى نبلغ عمق الإطلاق |
| daha sonra, hızlı ve sessizce bir ya da iki adamla kartalı. | Open Subtitles | ثم أذهب بسرعة و هدوء برجل أو اثنين |
| Harold Crick'i öldürmenize seve seve ve sessizce yardım edeceğim. | Open Subtitles | (و سأساعدك على قتل (هارولد كريك بكل سرور و هدوء |
| Hayır, Hastings. Suçlu, bunu yapmadan önce bekler ve sessizce Cornwall'dan ayrılırdı. | Open Subtitles | لا يا "هستنغز" أي مجرم سينتظر بهدوء و يغادر كرونوول |
| " ...gölgelerin içinden kaya düşe, hızlıca ve sessizce koşuyor güneşten uzak durarak. | Open Subtitles | " الإنزلاق ألى و خارج الظلال " الركض بهدوء و بسرعه و الإبتعاد عن الشمس |
| Grup birbirine yakın duruyor ve sessizce ilerliyor. | Open Subtitles | يلزم السرب جوار بعضه ويرتحل بصمت |
| Herkes, güzelce ve sessizce bir koltuk bulsun. | Open Subtitles | الجميع بلطف و بهدوء إجلسوا. |