| Bisküvi, tavuk ve et suyu, ve bisküvi, tavuk ve et suyu, ve bisküvili tavuklar et suyunda bisküvi ve tavuk. | Open Subtitles | بسكويت، ودجاج وصلصة والبسكويت، والدجاج والصلصة والدجاجة مع البسكويت |
| Üzgünüm büyük anne ama... bu balkabağı, fasulye_BAR_balkabağı ve tavuk... soya sosuyla çokça haşlanmış_BAR_hangisinin ne olduğu ayırt bile edilmiyor. | Open Subtitles | آسف جدتي ولكن... هذا اليقطين والفاصولياء ويقطين ودجاج... إنه مغلي جدا مع صلصة الصويا إلى درجة أننا لا يمكننا تمييز أيهما عن الآخر |
| İki fajito, pilav ve tavuk, ve bir bira, lütfen. | Open Subtitles | اثنين فاهيتا ، مع الارز والدجاج والبيرة ، من فضلك |
| Bir kuruluş onlara keçi ve tavuk dağıttı. | TED | إحدى تلك المنظمات أعطتهم الماعز والدجاج الحي. |
| Denekleri alıp uyutsak ve üstlerini kan ve tavuk tüyüyle kapladıktan sonra ellerine bir silah koyup kulaklarına doğru çığlık atsak nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو أحضرنا متطوعاً و أخضعناه للنوم، ثم نغطيه بالدم و ريش الدجاج و نضع سلاحاً في يده ثم نصرخ في أذنه |
| Komisyonunu gübre ve tavuk olarak alan çevredeki tek emlakçı olduğumu söylemek istiyor. | Open Subtitles | إنه يقصد بكلامه بأنني وكيل العقارات الوحيد هنا الذي يتم أخذ تفويضه بشأن السماد و الدجاج |
| ve tavuk. Taksim edeceğim. | Open Subtitles | ودجاج مغطس للجميع |
| Domuz etimiz, inek etimiz ve tavuk etimiz var. | Open Subtitles | لدينا لحم خنزير وبقر، ودجاج |
| FRINA'DAN ÖZEL LECHON ve tavuk | Open Subtitles | \u200f"خنزير (فرينا) المشوي المميز ودجاج (بروس)" |
| Barış ve tavuk! Barış ve tavuk! | Open Subtitles | سلام ودجاج - سلام ودجاج - |
| Sığır eti, domuz eti ve tavuk eti bulmak, bugünlerde çok zor. | Open Subtitles | لحم البقر ولحم الخنزير والدجاج صعبة المنال هذه الأيام |
| - Pilav ve tavuk getirdik. - Pilav mı satıyorsunuz? | Open Subtitles | ـ نحمل معنا الأرز والدجاج ـ أتبيعان الأرز؟ |
| Balık ve tavuk yiyorsanız daha fazla yiyebileceğinizi düşünerek kendinizi kandırmayın. | Open Subtitles | السمك والدجاج بمقدورك تناول المزيد منها. |
| ve tavuk McNuggets büyük yenilik kızartılmış nugget değildi Çünkü kolay bir tür konseptinin olduğunu ancak Tavuk McNuggets ardında hile oldu | TED | وأكبر ابتكار كان '' الماك ناجتس '' الدجاج و لم تكن براعة الاختراع في قطعهم، لأن هذا النوع من مفهوم سهل ، ولكن كانت الخدعة وراء الماك ناجتس الدجاج ، |
| Marul ve tavuk fena değil. | Open Subtitles | الدجاج و الكرنب لم يكن سيئا |
| Bira ve tavuk mu? | Open Subtitles | (نطق كلمة "ألزهايمر" يبدو شبيها ب"الدجاج و البيرة") ليكن الدجاج و البيرة إذاً. |
| Şu an bile pirzola ve tavuk arasında seçim yapmam lazım. | Open Subtitles | حتى الآن عليّ ان اختار بين الضلوع و الدجاج |
| Ben ve tavuk da varız. Nerede o? | Open Subtitles | انا والدجاجة سنشارك ايضا اين هو؟ |