| Ona sadece yerini ve zamanını... bilmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | فقط أخبرُه هذا كل ما اريده فقط أين ومتى ؟ |
| Hepimize partinin yerini ve zamanını bildiren karakter kodları gelir. | Open Subtitles | كل منا يتلقى كتاب بأرقام نصوص يخبرنا أين ومتى يفترض أن نكون |
| - Diatomlar sudaki yosunlardır ve boğulma yeri ve zamanını bulmamızı sağlarlar. | Open Subtitles | الدياتوم هي طحالب في المياه تساعدنا على تحديد مكان ووقت الغرق بدقة |
| Bazı çocuklar buradan çıkıyor. Yerini ve zamanını öğrenmek ister misin? | Open Subtitles | بعض الاشخاص سيهربون ماذا لو اخبرتك اين و متى ؟ |
| 3 gün ceza. Yerini ve zamanını biliyorsun. | Open Subtitles | ثلاثة أيام بالحبس، تعرفان المكان والزمان |
| Bana yerini ve zamanını söyleyin. Gelirim. | Open Subtitles | أخبري الزعيم أنني سأكون هناك اعلميني فقط بالمكان و الزمان . |
| "Yalnız, çaresiz ve zamanını dolduruyor" | Open Subtitles | إنها وحيدة وتذوي |
| Kesin ölüm sebebi ve zamanını bulabilmek için laboratuvarda araştırmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نجري تحليلات في المختبر قبل تأكيد، سبب و وقت الوفاة |
| Yeri ve zamanını bana bildir. - Dan. | Open Subtitles | رايتشل أريد أن أراك لوحدك اكتبي خلف الورقة أين ومتى نتقابل |
| Sevkiyatın da yerini ve zamanını söyleyeceksin. Anladın mı? | Open Subtitles | وستخبرني أين ومتى ستأتي تلك الشحنة، حسنُ؟ |
| O kişiyi ve zamanını seçebileceğin zamanlar olur böyle. | Open Subtitles | في لحظات كهذه، إما أن تقرري من يموت ومتى يموت |
| Ölüm sebebini ve zamanını belirledikten sonra tam olarak ne yaptınız? | Open Subtitles | بعد تحديد سبب ووقت الوفاة ماذا فعلت بعد ذلك ؟ |
| Üst düzey direniş liderlerinin olacağı bir toplantının yeri ve zamanını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد مكان مُحدد ووقت محُدد لإجتماع على الأهمية لقادة المُقاومة |
| Denetlemeye başlarsam, saldırının tarihini ve zamanını | Open Subtitles | بمجرد أن تبدأ عملية المراجعة، يمكنني الحصول على التاريخ ووقت الهجوم وصولا الى لحظة. |
| Yaptığı her şeyi ve zamanını dikkatle takip et. | Open Subtitles | تابع كل شيء يقوم به و متى سيقوم به |
| Yerini ve zamanını söyle. | Open Subtitles | فقط أخبرني أين و متى. |
| Yeri ve zamanını söyle. | Open Subtitles | يمكنك أن تقول لي المكان والزمان. |
| Sen bana yerini ve zamanını söyle sadece. Gerisini ben hallederim. | Open Subtitles | أخبرني بالمكان والزمان وسأعتني بكل شيء |
| Bri'nin adın verince yerini ve zamanını söyledi. | Open Subtitles | " وطالما ذكرت إسم " بري أخبرتني المكان والزمان |
| Artık yerini ve zamanını öğrendim. | Open Subtitles | والآن بت أعرف المكان و الزمان |
| Yalnız, çaresiz ve zamanını dolduruyor. | Open Subtitles | وحيدة وتذوي |
| Bombanın patlayacağı yeri ve zamanını tespit etmeden önce haberi yaydık diyelim. | Open Subtitles | إذا نشرنا الخبر نحصل على الموقع و وقت تفجير القنبلة، |