| Bulursa da Bay Walker'ın parayı haberim olmadan koyduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | لو أكتشفها سأقول ..السيد واكر وضعها هنا و أنا لا أعرف عنها شيء مثل الكوكايين |
| Ama Ajan Walker'ın arabasının her zaman ki yerinde olmadığı da gözümden kaçmadı. | Open Subtitles | انا ايضا لاحظت سيارة العميلة واكر لَيسَت في موقفها المعتاد. |
| Santa Barbara'daki Profesör ve Bn. Chester Walker'ın koleksiyonundan. | Open Subtitles | من مجموعة البروفيسور و السيدة تشاستر ولكر ساندرا باربرا |
| Walker'ın takımı işin içine sıçarsa, sıçar demiyorum ama sıçarsa halk talimatı yerine getirmemeni bekler. | Open Subtitles | لو فريق ولكر فشل رد فعل الجمهور لا يمكن توقعه |
| Senin şu kırılan parfüm şişesi hikayeni anlattım ona ve Walker olay yerinden kaçarken Leon Walker'ın yüzünü gördüğünü bildiğimizi söyledim. | Open Subtitles | أنااستبعت قصة زجاج العطر المكسور وقلت له نحن نعرف انه رأى وجه ليون ووكر عندما كان يفر من مسرح اطلاق النار. |
| Sky Walker'ın kahramanlığı olmasa ölmüştüm. | Open Subtitles | أنا كنت ساكون ميتا ً الآن لولا اعمال سكاى ووكر البطولية |
| Kuzeniniz James Dyson Walker'ın bu iddiayı destekleyeceğini söylemişsiniz. | Open Subtitles | تدعي أن ابن عمِك جيمس دايسون ووكَر سيدعمُ قِصتَك |
| Resmi Rapor Komutan Nathan Walker'ın F-14 uçağı Kadena Hava Kuvvetleri Üssü yakınında Pasifik Okyanusuna çakıldı. | Open Subtitles | :تقرير رسمي كوماندر ناثان واكر تحطمت طائرته إف 14 بالمحيط الهادئ بالقرب من قاعدة كادينا الجويه |
| Almanya'da Walker'ın gecenin bir yarısı öldüğünü söylemişsin. | Open Subtitles | فى المانيا, قلت إن واكر مات فى منتصف الليل. |
| Sana onu öldürdüğümü söyledikten 2 gün sonra Tom Walker'ın ölümünün incelenmesi için buraya getirilmem bir tesadüf yani? | Open Subtitles | اوه, إنها فقط مصادفة أن يتم استدعائى إلى هنا للحديث عن مقتل توم واكر بعد ان اخبرتك إنني قتلته بيومين؟ |
| Ajan Walker'ın bize katılmasında bir mahzur var mı? | Open Subtitles | هل يمكن أن يصحبنا العميل ـ واكر ـ ؟ |
| Ajan Walker'ın bu işlerde çok iyi olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | همم... وانا سمعت ان العميلة واكر لاتتوانى عن فعل اي شي |
| Walker'ın yanındaki herif, Gilles, işaretimiz. | Open Subtitles | جيليس .. الرجل الذي مع واكر هو الهدف |
| İlk hamlesi kayıp gözcü Ian Walker'ın yerini... saptamaya çalışmak olmuş. | Open Subtitles | اذن خطوته الاولى كانت ايجاد المراقب ايان ولكر |
| Ian Walker'ın telefonunu Telefonumu Bul uygulamasıyla Flatbush'taki terkedilmiş bir inşaata kadar takip etmiş. | Open Subtitles | استخدم برنامجاً لأيجاد الهاتف لتتبع هاتف أيان ولكر لموقع بناء مهجور في فلاتبوش |
| Martin Walker'ın, kıta Amerikasında istediği hedefe füze atma imkanı var. | Open Subtitles | لذا بإستطاعت (مارتن ولكر) إطلاق الصواريخ على أيّ هدف في أمريكا. |
| Fakat sinir zayıflığı teşhisi devam etmekte Doktor Walker'ın aksi görüşü not edildi. | Open Subtitles | وتشخيص حالتة هو النورستانيا وتم تسجيل معارضة دكتور ووكر علي التشخيص |
| "Kibritlerini kuru tutmak mı?" Doktor Walker'ın özenle seçtiği konuşmasını komediye çeviren nüktedan ifadelerinden biri. | Open Subtitles | ابق ثقابك جافا؟ يالبلاغتك دكتور ووكر يقول انك حولت محاضرتة الي مهزلة |
| Potis Walker'ın apartmanındaki soruşturmayı tamamladık, sayın müdürüm | Open Subtitles | انتهينا من التدقيق بشأن مجموعة بورتيس ووكر أيها المفوض |
| Burada James Dyson Walker'ın her hangi bir uyuşturucu ticaretinde bulunmadığını söylediği yeminli bir ifade var. | Open Subtitles | لدي هُنا شهادَة تحت القسَم من جيمس دايسون ووكَر يُنكرُ اشتراكَهُ بأية صفقات مُخدرات |
| Şimdi, izleyicilerimiz Dedektif Walker'ın Diamond kıyafetini giydiği eski günlerindeki gibi olmasa da günü kurtarmasını izleyecek. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}الآن، المُشاهدون سيتعرّفون على المحقّق (كريستيان ووكَر)، {\fnAdobe Arabic}مُنقذاً الأمور، لكن ليس تماماً كما فعل بينما كان يرتدي رداء (دايمند=الماس). |