| Webber'ın ben onaylamadan Yang'e ameliyat izni verdiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | اتعلمين ان ويبر ارادني ان اصرح ليانغ دخول غرف العمليات؟ |
| - Bu çocuk Webber'ın deneyini bıraktı. | Open Subtitles | الفتى تخلى عن دراسة ويبر اي نوع من الاغبياء يقرر |
| Şefin Harper Avery ödülü kazanma şansı var ve onun adı programda geçerse Webber'ın kazanma şansını yok eder diye bıraktı. | Open Subtitles | لقد استقال لان الرئيس يظن ان عندهم فرصة لجائزة هاربر أفري وكان قلقا من ان وجود اسمه على الدراسة سينهي فرص ويبر |
| Cameron Tucker'ın Andrew Lloyd Webber'ın Operadaki Hayalet'inde başrol oynamaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك بان تلعب الدور الرئيسي في إنتاج كاميرون تاكر أندرو لويد ويبر شبح في الأوبرا؟ |
| Pekala, Andrew Lloyd Webber'ın evini ziyaret etmemize ne demeli? | Open Subtitles | حسناً، مهلاً. ماذا عن الجولة في منزل (آندرو لويد ويبر)؟ |
| Onlara Webber'ın deneyinden ve bana yeni bir pankreas takılacağından bahsettim. | Open Subtitles | أخبرتهمبشأنتجارب"ويبر " وبأنني سأحصل على بنكرياس جديد |
| Dr. Webber'ın onun savaşında savaşmanıza ihtiyacı yok. | Open Subtitles | ــ لا يحتاجكم الدكتور "ويبر" حتى تخوضوا معاركه. |
| Bu ve Andrew Lloyd Webber'ın sözde müzikalleri. | Open Subtitles | هذا والمسرحيات الموسيقية المسماه (آندرو ليود ويبر) |
| Hem de Webber'ın... | Open Subtitles | للطفل الذي يبلغ ثلاثة أشهر من أجل (ويبر).. |
| Bailey, Doktor Webber'ın adacık hücre deneyini devraldığını biliyorum. | Open Subtitles | إذا (بيلي), أعلم أنك ستشرفين على تجارب خلايا د(ويبر). |
| Ben Webber'ın yapması fikrini yeniden düşünelim derim. | Open Subtitles | أظن أن علينا إعادة التفكير في جعل (ويبر) يقوم بعملها. |
| Doktor Webber'ın skrotal lenfödemi olan bir hastası varmış. | Open Subtitles | سمعت أن لدى د(ويبر) مريض لديه وذمة لمفاوية في الصفن. |
| Aaron Webber'ın kaçırılması ile ilgili konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد التحدث معكِ (بشأن إختطاف (آرون ويبر |
| Dava bir şekilde gizliliğini kaybetmedi diyemem ama hala kurbanın eli ve Webber'ın cep telefonu bizde. | Open Subtitles | لا أستطيع القول أن القضية لم تتعرض للإنهيار بطريقةٍ ما، لكننا مازال بحوذتنا يد الضحية وهاتف (ويبر) الخلوي |
| Webber'ın hâlâ Bailey'nin hastalarına baktığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أن (ويبر) لازال يهتم بجميع مرضى (بيلي)؟ |
| Richard Webber'ın senden duyduğu en son şeyin hayatını mahveden bir sarhoş olduğu için kendini suçlu hissettiğini söyle. | Open Subtitles | أخبريه أنكِ تشعرين بالذنب لأن آخر شيء سمعه (ريتشارد ويبر) منكِ هو أنه السكّير الذي خرّب حياتكِ. |
| Dr. Bailey'nin kocası olmasaydın bile Webber'ın favorisi olduğun için kovulmazdın. | Open Subtitles | حتى لو لم تكن زوج د(بيلي)، لازلت المفضّل لدى (ويبر). |
| Bulduğumuz ilk kurban Webber'ın akıl hocasıydı, bir ömür dostu. | Open Subtitles | أول ضحية وجدنها كانت المرشد (ويبر), أصدقاء مدى الحياة. |
| Sussannah Webber'ın yerine dair hala bir ipucu yok. | Open Subtitles | لا يزال لا يوجد لدينا معلومات عن مكان (سوزانا ويبر). |
| Dr. Webber'ın Alzheimer'a çare bulmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا متأكدة للغاية أن د. (ويبر) لم يجد علاجاً للزهايمر |