| Trish Winterman'ın ev anahtarlarının kopyasının sende ne işi var? | Open Subtitles | لماذا تملك مجموعة مفاتيح منزل ( تريش وينترمن ) ؟ |
| Batı Flintcombe'tan Trish Winterman kimliği belirsiz biri tarafından tecavüze uğradığını iddia etmekte. | Open Subtitles | ( تريش وينترمن ) من ( ويست فلينتكمب ) أدعت بأنها اُغتصبت من معتدي مجهول |
| Trish Winterman'a yapılan saldırıya çok benziyordu. | Open Subtitles | ويبدو أنها شبيهة للهجوم الذي حدث لـ(تريش وينترمن) |
| Trish Winterman'a yapılmış olan saldırıya çok benziyor. | Open Subtitles | وتبدو جدًا مشابهة لواقعة ( الاعتداء على ( تريش وينترمن |
| Batı Flintcombe'den Trish Winterman yabancı bir saldırgandan tecavüz ihbarına bulundu. | Open Subtitles | تريش وينترمان من غرب فلينتكومب إدعت بالإغتصاب ضد مهاجم مجهول. |
| Son saldırılardan önce Trish Winterman saldırısı için ana şüphelimiz kimdi? | Open Subtitles | قبل البلاغات عن الإعتداءات القديمة من كانوا على أعلى قائمة المشبوهين لتورطهم بالإعتداء على ( تريش وينترمن ) ؟ |
| Bu imzasız kart Trish Winterman'a gönderilmiş çiçek sepetinin içindeydi. | Open Subtitles | بطاقة مجهولة المصدر كانت موضعه في باقة زهور المرسلة إلى ( تريش وينترمن ) |
| Batı Flintcombe'ta Trish Winterman'ın komşularından birinden gelen çağrı da dahil. | Open Subtitles | بما فيها مكالمة من احدى جيران ( وينترمن ) في غرب ( فلينتكومب ) |
| Sıkıntı şu ki bu sicim, Trish Winterman saldırısında kullanılana çok benziyor Ed. | Open Subtitles | الصعوبة التي تواجهنا , بأن الخيوط مشابهة للخيوط المستعملة للاعتداء على ( تريش وينترمن ) |
| Ian Winterman karısını taciz etmen konusunda seninle konuşmak zorunda kaldığını söyledi. | Open Subtitles | يقول ( إيان وينترمن ) بأن كان عليه التحدث معك بخصوص المضايقة الجنسية لزوجته |
| Yalan söylüyorsunuz Bay Winterman ve bunun için vaktimiz yok. | Open Subtitles | أنت تكذب علينا يا سيد ( وينترمن ) , ليس لدينا متسع من الوقت لذلك |
| Sıkıntı şurada ki bu kondom markası Trish Winterman'a tecavüz eden adamın kullandığı kondomun markasıyla aynı. | Open Subtitles | مشكلتك أن هذه الأوقية مطابقة للواقِ الذي استخدمه المغتصب في اغتصاب ( تريش وينترمن ) |
| Trish Winterman'la da seviştiğin aynı günde değil mi? | Open Subtitles | بنفس اليوم الذي مارست الجنس مع ( تريش وينترمن ) |
| Trish Winterman'ın bilgisayarına bir yazılım yüklediğini itiraf ediyorsun o halde? | Open Subtitles | تعترف بأنك من حمّل برنامج التجسس في حاسوب ( تريش وينترمن ) |
| Ki adli birim bu ip üzerindeki örneklerin Trish Winterman'ınkiyle eşleştiğini söyledi. | Open Subtitles | حيث أكد الفحص الجنائي بأنها مطابقة (للنسيج المأخوذ من معصم ( تريش وينترمن |
| Trish Winterman ve Laura Benson'a ait tecavüz görüntüleri muhtemelen. | Open Subtitles | (يظهر فيديو الاعتداء على ( تريش وينترمن (و ( لورا بينسون |
| İçinde Trish Winterman'ı bağlarken kullanılan kanlı sicim olan poşeti. | Open Subtitles | (الكيس يحتوي على خيط استخدم لتقييد ( تريش وينترمن |
| Ian Winterman eski koca, ilişkileri kötü. | Open Subtitles | ( ايان وينترمن ) طليقها وعلاقتهم سيئة |
| Trish Winterman ve Laura Benson saldırılarına ek olarak bir ÖCŞD tarafından üçüncü bir saldırı yaşandığı bilgisini aldık. | Open Subtitles | بالاضافة إلى الاعتداءين الحاصلان لـ ( تريش وينترمن ) و (لورا بينسون ) فقد كشف لنا مستشاري الاعتداء الجنسي بحدوث اعتداء ثالث |
| Soyadı Winterman. Telefonu orada. | Open Subtitles | لقبها هو وينترمان هاتفها هناك |