| Ama biz bu yetenekleri sıklıkla başkalarını yönlendirmek için kullanırız. | Open Subtitles | و لكننا غالباً ما نستخدم هذه المهارة في التلاعب بالآخرين |
| Kesiği kapatmak için kan hücrelerini yönlendirmek yaptığın şeyden çok da uzak değil. | Open Subtitles | . . التلاعب بخلايا الدم لعلاج جرح ما هذا ليس بعيد عن مايمكنك فعله |
| Borcu bitirmek için iş etkinliğini düşürerek fonları diğer hareketlerden yönlendirmek zorunda kalacaklar. | TED | وسيكون عليهم إعادة توجيه الميزانيات من أنشطة أخرى، على نحوٍ من شأنه تخفيض نشاط الأعمال. |
| Bu cihaz astronotlardan gelen girdileri kullanarak uzay aracını yönlendirmek, gezinmek ve kontrol etmekten sorumlu olacaktı. | TED | باستخدام البيانات المُدخلة من قبل رواد الفضاء، فإن هذا الجهاز يعتبر مسؤولاً عن توجيه وإرشاد والتحكم بالمركبة الفضائية. |
| Peki, tamam. Bu şarkıyı duygularımı yönlendirmek için kullanmanı sevmiyorum. | Open Subtitles | حسنًا، لا تعجبني طريقتك في استعمال هذه الأغنية للتلاعب بمشاعري. |
| Ambulanslar da trafik ışıklarını istedikleri gibi yönlendirmek için bunu kullanıyorlar. | Open Subtitles | هذا ما تستخدمه سيّارات الإسعاف للتلاعب بإشارات المرور في صالحهم. |
| Radar, su altı radarı, helikopterler, ve gözleyici uçaklar, fabrika gemilerini küçülen balık gruplarına yönlendirmek için kullanılır. | TED | الرادار، السونار، طائرات الهليكوبتر، طائرات المراقبة، كلها تستخدم لتوجيه السفن نحو أماكن وجود الأسماك. |
| Bir teröristtense onu kontrol edip yönlendirmek çok daha kolay olacak. | Open Subtitles | سيكون التحكم فيه و التلاعب به أسهل من إرهابي حقيقي |
| Evet, o zaman bildiğin üzere düşmanın kafasını karıştırmak ve yönlendirmek için akıl oyunları kullanıyorlar. | Open Subtitles | اجل، حسناً، إذاً فأنت تعرف أنهم يستخدمون أساليب التحكم بالفكر لإرباك العدو و التلاعب به. |
| Buradaki insanları kandırıp yönlendirmek bütün programın bir parçası sanıyordum, en baştan beri. | Open Subtitles | أمور التلاعب كانت أساس برنامجكِ كُله،برغم ذلك فقد قُمت بعمل تحسينات كبيرة منذ قيامها |
| Sen istediğin maymun üstünde deney yapabiliyorsun da ben iki tutsak insanın duygularını yönlendirmek isteyince birden cani oluyorum. | Open Subtitles | اذا, انت متاح لك ان تفعلي ما يحلو لك بالقردة لكن انا اريد التلاعب بمشاعر 2 من البشر .و فجاه انا متوحش |
| Yapabildiğim tek şey ışığı ve gölgeyi yönlendirmek. Böyle bir şey kimin umurunda olur ki? | Open Subtitles | كل ما بوسعي فعله هو التلاعب بالأنوار والظلال، أتعتقد أن أحدًا سيهتم بهذا؟ |
| Adamları yönlendirmek ne kadar kolay, görüyorsun. | Open Subtitles | أترى كم هو سهل التلاعب بالرجال؟ |
| Teleskopu uydunun koordinatlarına yönlendirmek için... verilmiş bir dilekçe daha. | Open Subtitles | لديّ طلب آخر هنا ، إعادة توجيه التلسكوب لإحداثيّات القمر الصناعي |
| - Aynen öyle. Bir sonraki banka havalesini başka yere yönlendirmek için elde etmemiz gereken sadece bir-iki parça bilgi. | Open Subtitles | كُل ما نحتاجه لإعادة توجيه حوالته المصرفية القادمه |
| Buranın kuzeyine elektrik üretmek için inşa edilmiş... ama bir süredir nakil hatlarını şehre yönlendirmek için uğraşıyoruz. | Open Subtitles | لقد شيد لخدمة المناطق الشمالية، لكننا كنا نعمل على إعادة توجيه خطوطالكهرباءإلىالمدينة.. |
| Bu sevgisini onu yönlendirmek için kullanabileceğinizi önerdiniz mi? | Open Subtitles | و هل أشرت أنه يمكنكِ استغلال حبه للتلاعب به ؟ |
| Beni yönlendirmek için seksi kullanman... Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لا يمكنك استخدام الجنس للتلاعب ماذا تفعل ؟ |
| Acılarını, daha yapıcı bir şekilde yönlendirmek için nasıl destekleyebiliriz? | TED | كيف يمكننا دعمهم لتوجيه آلامهم نحو أمر هادف؟ |
| Fakat bunu kesinlikle gemilerini yönlendirmek için kullanıyorlar. | Open Subtitles | لكن يتضح أن هذا ما يستخدمونه لتوجيه وتحريك السفينة |
| Manyetik alanı yönlendirmek için, hala uydu-yönlendirici sisteme ihtiyacımız var. | Open Subtitles | مازلنا بحاجة الى نظام ملاحة عبر الاقمار الصناعية لتوجيه الحقل المغناطيسي بصورة دقيقة |
| Fırtına dinene kadar sizi 13. Bölge karakoluna yönlendirmek zorundayız. | Open Subtitles | ستتوجهون إلى المركز 13 إلى أن تهدأ العاصفة |