| Bu senin çocuklarla iyi olma yöntemin mi. Onları satın mı alıyorsun? | Open Subtitles | هذه طريقتك المميزة في التعامل مع الأولاد ، تدفع لها المال ؟ |
| Senin sorunları halletme yöntemin böyle olabilir. | Open Subtitles | التعامل مع ما تبقّى منها هذه ربما تكون طريقتك للتعامل مع الأشياء |
| Derinlerindeki romantik doğanı gizleme yöntemin bu. Durdur. | Open Subtitles | إنها طريقتك في إخفاء طبيعتك الرومانسية العميقة |
| Belki bir anlaşma yapabilirsin veya zorla alırsın, genelde yöntemin bu olur. | Open Subtitles | ربما تقوم بعمل صفقة تفاوضية أو تأخذهم بالقُوة والتي تميل لكونها أسلوبك لكن كُن حذراً |
| Bekle, tarayıcı çok ufak. Belki de senin yöntemin en iyisi. | Open Subtitles | انتظري، الراصد صغير الحجم ربما تكون طريقتكِ أفضل |
| Benim kişisel acımdan faydalanma yöntemin şok edici. | Open Subtitles | طريقتك الفارسية تلك، التي تستغل بها ألمي الشخصي مروعة. |
| Sorunu ortadan kaldırmak için tek yöntemin öldürmek mi? | Open Subtitles | هل تلك طريقتك الوحيدة في حل مشكلة ما؟ قتلها؟ |
| Aniden kayboluşu senin yarım kalmış işlerini bağlama yöntemin. | Open Subtitles | .اختفاؤه المفاجئ هي طريقتك للتخلص من الادله |
| Senin yöntemin var, benim de var. | Open Subtitles | أنت اخترت طريقتك وأنا أختار طريقتى |
| yöntemin, onu yakalamayı daha da zorlaştırıyor. | Open Subtitles | - طريقتك تجعله أقسى للإختطاف والقفز هو قفز بالفعل انت تعرف؟ |
| Problemlerinle hesaplaşma yöntemin bu mu? Huh? | Open Subtitles | أهذه هى طريقتك فى حل المشاكل ؟ |
| Sanırım bu senin mutsuzluğunu ifade etme yöntemin. Olabilir. | Open Subtitles | أظنها طريقتك بالتعبير عن عدم الرضا |
| Bu senin, benim dikkatimi dağıtma yöntemin, öyle mi? | Open Subtitles | إنها طريقتك في تشتيتي, أليس كذلك؟ |
| Haklıymışsın. Senin yöntemin çok daha eğlenceli. | Open Subtitles | كنتَ على حقّ، طريقتك أمتع بكثير. |
| Senin yöntemin işi uzatıyordu. | Open Subtitles | لقد استغرقت طريقتك وقتاً طويلاً. |
| Senin yöntemin işi uzatıyordu. | Open Subtitles | لقد استغرقت طريقتك وقتاً طويلاً. |
| Ama eminim senin yöntemin de işe yarar. | Open Subtitles | ولكنني واثق من أن طريقتك ستعمل أيضاً |
| İnsanlara kendini sevdirme yöntemin bu değil mi? | Open Subtitles | أليست هذا أسلوبك لتجذبي الآخرين إليك؟ |
| Prem, yöntemin yanlıştı ama niyetin tamamen saftı. | Open Subtitles | كان أسلوبك خاطئاً، لكن نواياك طيبة |
| Bu senin otelle ödeşme yöntemin ama o gün, tek sipariş ettiğin şey "Ye, Dua Et, Sev"di. | Open Subtitles | و هي طريقتكِ لرد الجميل إلى الفندق, و لكن الشيء الوحيد الذي طلبتيه في ذلك اليوم |
| Benim yüzümden zor zamanlar geçirdiğini biliyorum ama benden kaçma yöntemin Choi Young Do olmaz umarım. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تواجهين وقت صعب بسببي لكن إتمنى ألا تكون طريقتكِ فى الهرب بعيداَ عنى هى تشوى يونج دو |