| Yeni Baş Hekimin bütün çalışanlarına karşı önyargısız olmak gibi bir etik yükümlülüğü var ki bu en az dört hafta boyunca istediğim gibi at koşturmama izin verecek. | Open Subtitles | عميد الطب لديه التزام اخلاقي بأن يأتي وعقله مُنفتحاً بخصوص كافة الموظفين |
| Bu sana koruma sağlayacak bir aile yükümlülüğü. | Open Subtitles | إنه التزام لحماية العائلة ... ضعيه لحمايتك |
| Her zaman gibi, bu yükümlülüğü istediğiniz şekilde yapma konusunda serbestsiniz. | Open Subtitles | كالعادة أنتِ حرة في إنجاز الإلتزام بأي طريقة تحبينها |
| Bütünlük çakışmalarını erişim sağlama yükümlülüğü ile bölmelere ayır. | Open Subtitles | أقسام نزاعاتَ السلامةِ مع الإلتزام بالإمداد بالوصول |
| Ve size bu noktada hatırlatmalıyım ki ispat yükümlülüğü iddia makamındadır. | Open Subtitles | والآن ، يجب عليّ أن أذكركم بأن عبء الإثبات يقع على عاتق النيابة |
| Bana hiçbir sorumluluk vermeden bütün yükümlülüğü vermek mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدين عدم إعطائي المسؤولية وتحميلي كلّ العواقب؟ |
| biz yükümlülüğü ekleyebilirsek…. …ürünü nasıl teslim edeceklerini bilirler. Şimdi, elde etmek kolay değildir. | TED | و يملكوا الموارد و بامكاننا اضافة الارادة و الالتزام فهم يعرفون كيفية ايصال المنتجات |
| Lütfen. Nezakettir Jane. Bir aile yükümlülüğü. | Open Subtitles | حقاً انها مجاملة له يا " جاين " مجرد التزام عائلي |
| Bu kovuşturmanın hayrı için, gerçeği söyleme ahlaki yükümlülüğü altında olduğunuzu hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | أود تذكيرك آنسة، "أليسون" أنك تحت التزام أخلاقي لقول الحقيقة،كما تعلمين بما فيه مصلحة هذه الإجراءات. |
| Bu kovuşturmanın hayrı için, gerçeği söyleme ahlaki yükümlülüğü altında olduğunuzu hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | أود تذكيرك آنسة، "أليسون" أنك تحت التزام أخلاقي لقول الحقيقة،كما تعلمين بما فيه مصلحة هذه الإجراءات. |
| Amatörlerin böyle bir yükümlülüğü yoktur. | Open Subtitles | ليس لدى الهاو أي التزام |
| Demek istediğim o ki, bu yükümlülüğü kaldırabileceğini hissetmiyorsan yokluğunda istasyonu seve seve gözetirim. | Open Subtitles | أنا أشعر بأنك لا تلبي بالكامل هذا الإلتزام ويسعدني المتابعة في غيابك |
| Teminatlandırılmış Borç yükümlülüğü | Open Subtitles | الإلتزام بضمان الرهون |
| Bu yükümlülüğü isteyerek kabul ediyorum. | Open Subtitles | "و آخذ هذا الإلتزام بحريّة" |
| İhtiyatlı olmada, yetki kullanmada büyük yükümlülük olabilir babalık yükümlülüğü gibi. | Open Subtitles | من الممكن أن تكون السلطة عبء .. الاحتراس واليقظة كعبء ومسؤلية الأبوّة |
| Oraya çık ve 'Kanıt gösterme yükümlülüğü Savcıdadır.' de. | Open Subtitles | تقفين، وتخبرينهم أنّ عبء إثبات الأدلة يقع على الحكومة |
| Kanıtlama yükümlülüğü yorumu tamamen size ait. | Open Subtitles | مما يعني أن عبء إثبات ذلك يقع عليك.. |
| Bana hiçbir sorumluluk vermeden bütün yükümlülüğü vermek mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدين عدم إعطائي المسؤولية وتحميلي كلّ العواقب؟ |
| Bu yükümlülüğü anlıyorsunuzdur çünkü bu yüzden biraz önce giden adamları yanlış yönlendirmiş olabilirsiniz. | Open Subtitles | تعرف هذا الالتزام وهو السبب .. اعتقد انك ساعدت الرجل الذي غادر للتو |