| Eğer yükleyicinin kontrolünü elimize geçiremezsek soğutma sisteminin tamamını kapayacak ve nüve koruma alanının dışına doğru erimeye başlayacak. | Open Subtitles | إذا لم نتمكن من استعادة هذا الصاعق سيغلق كل نظام التبريد وسينصهر العمود عبر المبنى |
| Edgar kontrol etti. Bu santraller tamamen, giriş ve çıkışı kapatılmış olan yükleyicinin kotrolü altındalar. | Open Subtitles | ,هذه المفاعلات وقعت تحت سيطرة الصاعق تماماً |
| yükleyicinin kontrolünü yeniden ele geçirme çabalarınız, binlerce Amerikalının hayatını kurtardı. | Open Subtitles | مقاومة اثر الصاعق قد أنقذ حياة الالاف من الأمريكيين |
| Oradaki son projesi, yükleyicinin gelişimini tasarlamakmış. | Open Subtitles | كان أحدث مشروعاته هناك هو تطوير تصميم الصاعق |
| yükleyicinin ne olduğunu öğrendiler. Alish... | Open Subtitles | لقد اكتشفوا أمر الصاعق |
| Benim. yükleyicinin ne olduğunu öğrendiler. | Open Subtitles | لقد عرفوا بشأن الصاعق |
| yükleyicinin binada olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | هل يعرف أن الصاعق في المبنى؟ |
| Curtis'in bulunduğu ve Jack Bauer'in gittiği adres yükleyicinin bulunduğu yer. | Open Subtitles | العنوان الذي يوجد به (كيرتس) وفي نفس الوقت يتجه إليه (جاك باور) هو نفس مكان الصاعق |
| Erin, Dina yükleyicinin Marwan'da olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | لقد أكدت (دينا) أن (مروان) لديه الصاعق |
| Curtis ve ben yükleyicinin peşinden gideceğiz. | Open Subtitles | أنا و(كيرتس) سنذهب وراء الصاعق |
| Curtis ve ben yükleyicinin peşinden gideceğiz. | Open Subtitles | أنا و(كيرتس) سنتعقب الصاعق |