| Bunun dışında, en yüksek teklifi verene gidecek. | Open Subtitles | انت مدينة بـ700 دولار، خالف ذلك، تذهب للمزايد الأعلى. |
| En yüksek teklifi verene veri satmaya başladı sanki bir tür müzayede falan gibi. | Open Subtitles | بدأ ببيع بيانات للمزايد الأعلى كأنّه دار مزادات أو ما شابه. |
| Biyonikleri en yüksek teklifi verene satmaya kalkıştı. | Open Subtitles | حاول بيع مشروع الاعضاء الآلية لمن يدفع اكثر. |
| İstihbarata göre bir silahmış ve en yüksek teklifi verene bu akşam satılacakmış. | Open Subtitles | سلاح يخطط مضيف الحفل لبيعه لأعلى مزايد الليلة |
| Harika bir işi vardı ama en yüksek teklifi verene sattı. | Open Subtitles | كانت لديه وظيفة رائعة باعها إلى من دفع السعر الأعلى |
| Paralar gece doğrulanacak ve en yüksek teklifi yapana yarın bildirilecek. | Open Subtitles | سوف نراجع العروض المطروحة بعد منتصف الليل وسوف نبلغ المزايد الأعلى سعراً غداً |
| Bu durumda, en yüksek teklifi Kolombiya'lı kokain kartelleri verdi baş ağrısı avukatları sırtlarından atmak istediler. | Open Subtitles | وفى حالتنا هذه اتحاد كولومبيا لإنتاج الكوكايين هم من دفعوا أكثر يريدون القضاء على رجال القانون المزعجين هؤلاء |
| Şimdi uluslararası bir açık artırmada en yüksek teklifi verene satıldı. | Open Subtitles | الآن يتم بيعها في مزاد عالمي للمزايد الأعلى |
| Başkan Shears bu ülkeyi sattı, ...en yüksek teklifi yapana. | Open Subtitles | لقد باع الرئيس (شيرز) البلاد للمزايد الأعلى |
| Atherton bunu Moreau'ya verecek o da müzayedede en yüksek teklifi verene satacak. | Open Subtitles | (حسناً ، (أثرتون) الآن سيعطي هذا لـ(مورو و(مورو) سيبيعه علنيّاً للمزايد الأعلى |
| En yüksek teklifi verene. | Open Subtitles | للمزايد الأعلى سعراً. |
| Arkadaşlarımın kendimi en yüksek teklifi verene sattığımı öğrenecekleri parti mi? | Open Subtitles | حيث كاد صدقائي يعلمون أنني أبيع جسدي لمن يدفع أكثر |
| Yeteneklerini kopyaladığımda en yüksek teklifi verene güçlendirilmiş bir örümcek süper asker ordusu vereceğim. | Open Subtitles | فقط عندما ازيد قدراته انا سوف اسوق لجيشي من سبايدر مان المحسن جنود خارقين لمن يدفع اكثر |
| Kendini en yüksek teklifi verene satıyorsun. | Open Subtitles | أجل، أنت تبيع نفسك لأعلى مزايد. |
| En yüksek teklifi onlar vermiş. | Open Subtitles | عرضوا السعر الأعلى |
| - İşte bu seni, en yüksek teklifi veren kişi yapar. | Open Subtitles | - ذلك يَجْعلُك مقدم السعر الأعلى. |
| Paralar gece doğrulanacak ve en yüksek teklifi yapana yarın bildirilecek. | Open Subtitles | سوف نراجع العروض المطروحة بعد منتصف الليل وسوف نبلغ المزايد الأعلى سعراً غداً وأتمنى أن تستمتع بالضيافة |
| Sadece çocukların en yüksek teklifi verene satılmasını sevmiyorum. | Open Subtitles | لا أحبذ رؤية الأطفال وهم يباعون إلى المزايد الأعلى |
| En yüksek teklifi verene kiralığım. | Open Subtitles | وفى حالتنا هذه اتحاد كولومبيا لإنتاج الكوكايين هم من دفعوا أكثر |