| Yüksek ve çok yüksek. | Open Subtitles | ابنة عمي لها درجتين للصوت ، عالية و عالية جدا صديقتك ذات المؤخرة الكبيرة ، شكرا تولا اهلا تولا |
| Yüksek ve düşükten şarkı söylüyor. | Open Subtitles | هو الذي ينشد الأغاني كلها عالية و منخفضة |
| Not ortalaması Yüksek ve geleceği parlak biriyle çok özel olması gerekiyordu. | Open Subtitles | شخص ما بشهادة عالية و مستقبل مشرق |
| Kolesterolün zaten Yüksek ve tuhaf insanlarla aran zaten iyi. | Open Subtitles | لديك كوريسترول مرتفع و مهارات الناس الغريبين |
| 75 yaşında, kalbi tekliyor, tansiyonu Yüksek ve kafasında kırık var. | Open Subtitles | عمره 75 عام بقلب ضعيف , و ضغط دم مرتفع و جمجمة متصدّعة |
| Kaynama noktası çok Yüksek ve yarılanma süresi 240,000 yıl. | Open Subtitles | ذو درجة غليان عالية و"فترة نصف عمر" تبلغ 240 ألف عام |
| O yüzden duvarları Yüksek ve geniş yaparız. | Open Subtitles | "لذلك نقوم ببناء جدران عالية و عريضة." |
| Yüksek ve güçlülerin nasıl düştüğü. | Open Subtitles | كيف عالية و الأقوياء قد سقطت. |