| Ne süt ürünleri yiyebilirim, ne yünlü giyebilirim, ne de flüorürlü su içebilirim. | Open Subtitles | ، لا أتحمل منتوجات الألبان ، أو إرتداء الصوف . أو شرب المياه المعالجة بالفلورايد |
| Altımdaki bu kalın yünlü battaniyeyi alır mısın? | Open Subtitles | هل تستطيع أن تبعد بطانية الصوف الثقيلة من تحتي؟ |
| Birisinde şu püsküllü, yünlü berelerden vardı. | Open Subtitles | أحدهم كان يرتدى قُبعة من الصوف تتدلىمِنهابعضالخيوط. |
| O yumuşak yünlü külotu da bana koyunumu hatırlatmıştı. | Open Subtitles | وذلك السروال التحتي الصوفي الناعم ذكرني بالنعجة |
| yünlü pantolon yüzünden. | Open Subtitles | أنها تلك الملابس الداخلية الصوفية اللعينة |
| Ama şu da var. yünlü kumaş ceket giyiyordun, ceketin dirseğinde de yamalar oluyordu. | Open Subtitles | لكن لنواجه الأمر، عندما تأتي للمدرسة مرتديًا سترة صوفية مع واقي للمرفقين |
| Hırka istediğini biliyorum, ama yünlü birşeyler daha kullanışlı olabilir ve şahane kamp malzemeleri var . | Open Subtitles | اذا , انا اعرف انها تريد سترة لاكن اعتقد ان الصوف لا يمكن ان يكون عملي و لديهم معدات خارجية رائعة |
| yünlü forma üzerindeyken beyzbol sopasıyla çıkardığı o sesi dün gibi hatırlıyorum. | Open Subtitles | لا زلت أذكر صوت هدير المضرب وصوت خشخة الصوف |
| Yüzde yüz pamuklu ve biraz da yünlü. | Open Subtitles | هذا قطن بنسبة مائة بالمائة وبعض الصوف. |
| Cildim çok hassas. yünlü giyemiyorum. Yün çorap mı? | Open Subtitles | بشرتي حساسة لا يمكنني ارتداء الصوف |
| Fred yine yünlü kazağını buraya tıkmış olmalı. | Open Subtitles | فريد حتماً عفن معطفه الصوف مجدداً |
| Sentetik yünlü polyester giyen kendisiyken bir de. | Open Subtitles | هو الشخص الذي يرتدي سترة الصوف تلك. |
| Sıcak yünlü bir atkısı olan bir çocuk geliyordu. | Open Subtitles | "وها هو يأتي صبي الذي يرتدي كنزة و وشاح من الصوف" |
| Çünkü yünlü... | Open Subtitles | لأن الزى مصنوع من الصوف |
| yünlü ayarına getiriyorsun. | Open Subtitles | تضعين المكواة على وضعية الصوف |
| -Tüylü, yünlü bir seydi herhâlde? | Open Subtitles | -من النوع الصوفي الرقيق كما أظن -نعم، هذا صحيح |
| Her kim, bu mavi ve yünlü polis üniformasını tasarladıysa geçimini sağlamak için yapmış olmalı. | Open Subtitles | تعرف الرجل الذي يَنْسُج الزي ...الصوفي الأزرق للشرطة ! لابد من أن يبيعه لكي يحيا |
| yünlü şeyi giyen adam Şanslı Ned. | Open Subtitles | (لاكي نيد) هو الذي يرتدي البنطال الصوفي. |
| Ancak o zaman şu yünlü eteklerden birini giymem gerekirdi. | Open Subtitles | حينها سأجبر على إرتداء إحدى هذه التنانير الصوفية |
| Büyük bir şanssızlık sonucu en sevdiği barlarda bazı dar kapıların ardında, kırmızı yünlü gömlekli bir adamın asla bilemeyeceği şeyler yüzünden inanılmaz darbeler yediğini düşünerek hayatını mahvetmişti. | Open Subtitles | لحسنالحظ... حياته كانت بائسة للأبد يظن أن الرجال ذوي القمصان الصوفية الحمراء المختبئينوراءبابضيق بالحانات... |
| yünlü memeliler. | Open Subtitles | الثدييات الصوفية |
| yünlü ceketi, pantolunsuz 4 ayaklı uzun profesörü mü kastediyorsun, hani geçen hafta başladı? | Open Subtitles | تقصد البورفيسور ذو طول 4 اقدام ويلبس سترة صوفية بدون سروال الذي بدأ بالعمل الاسبوع الماضي؟ |
| Neden beyzbol oyunları artık koca yünlü formaları giymiyor? | Open Subtitles | لماذا لم يعد لاعبو الكرة يلبسون قمصان صوفية كبيرة بعد الآن؟ |