| Beni öldürsen bile, yine de kan yolunda yürüyeceksin. | Open Subtitles | سوف تمشين في الطريق حتى الموت. لاتهمني محاولاتكِ لتجّنب ذلك. |
| yürüyeceksin. Evet, yoksa ben atarım. | Open Subtitles | أنتي سوف تمشين ، نعم أو انني سوف ألقي بك |
| Gözünde parıltıyla, adımlarındaki esneklikle ve kalbindeki, barış için çalışmanın ve ülkene hizmet etmenin bilinci ile yürüyeceksin. | Open Subtitles | ستسير بشموخ وعيناك تلتمعان بخطوات وثّابة وأنت تعرف داخلك |
| Her gün o hangar güvertesinde adamlarından birinin hücrede yattığını bilerek yürüyeceksin. | Open Subtitles | ستسير عبر طابق الحظيرة كل يوم.. تعلم ان احد رجالك بالسجن.. |
| Ne olursa olsun, o koridorda yürüyeceksin. | Open Subtitles | , أقصد , مهما حدث ستسيرين على الممشى اليوم |
| - Toza karışacak ve güneşin altında bizimle yürüyeceksin. | Open Subtitles | ستسيرين معنا تحت الشمس وفي الغبار. |
| Şimdi benim ayakkabılarımla yürüyeceksin, ve gerçek dünyada asıl sorunların ne olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | أنت ستمشي ميل في حذائي الآن وأنت سترى كيف هي الحياه في العالم الحقيقي وأن يكون لديك مشاكل حقيقية |
| - Tamam, yürüyeceğim. - Nereden yürüyeceksin? | Open Subtitles | حسنٌ ، سوف اهرب على القدمين - وفي اي اتجاه سوف تهربين ؟ |
| buradan yürüyeceksin biberiyeyi koklayacaksın. | Open Subtitles | أن تمشين هنا وتستنشقين عبير الأزهار |
| Seni taşımayacağım. yürüyeceksin. | Open Subtitles | لست احملك انت تمشين |
| Okula bırakma ayrıcalığın elinden alındı şu andan itibaren B alanına park edip okula kadar yürüyeceksin. | Open Subtitles | امتيازات التوصيل الخاصة بكى تم ابطالها من الان و صاعدا، ستكونين فى " الموقف " بى و تمشين " خوانيتا " حتى الفصل - " الموقف " بى - |
| Kyle'la beraber kırmızı çizgiye kadar yürüyeceksin ve ameliyat bitene kadar bekleme odasında oturacaksın. | Open Subtitles | سوف تمشين مع (كايل) حتى الخط الأحمر و ستذهبين للجلوس في غرفة الإنتظار حتى يخرج من العمليّة الجراحيّة |
| Kyle'la beraber kırmızı çizgiye kadar yürüyeceksin ve ameliyat bitene kadar bekleme odasında oturacaksın. | Open Subtitles | سوف تمشين مع (كايل) حتى الخط الأحمر و ستذهبين للجلوس في غرفة الإنتظار حتى يخرج من العمليّة الجراحيّة |
| yürüyeceksin. | Open Subtitles | سوف تمشين... |
| Yarışma başlamadan önce takımla parkurda bu şekilde yürüyeceksin. | Open Subtitles | ستسير في المضمار مع الفريق هكذا قبل بدأ المسابقة |
| Bulduğun en yoğun alanda yürüyeceksin, o kadar. | Open Subtitles | ثم ستسير على قدميك إلى الأماكن الأكثر إزدحاماً التي يمكنك إيجادها. |
| Suda mı yürüyeceksin? | Open Subtitles | ستسير على الماء؟ |
| Önümde yürüyeceksin, yavaşça. | Open Subtitles | ستسير أمامي , سِر ببطء |
| Peggy, kapa çeneni. Ya da tahtada yürüyeceksin. | Open Subtitles | إخرسي،، يا"بيجي"وإلا ستسيرين على الخشبة |
| Tahtada yürüyeceksin! | Open Subtitles | ستسيرين على الخشبة |
| -Ya çıkmaya başlarsak? Seni her gördüğümde, bu şekilde mi yürüyeceksin? | Open Subtitles | كلما نلتقي بك، ستمشي فاعلاً ذلك؟ |
| # Bir gün dimdik gururla yürüyeceksin # | Open Subtitles | ستمشي يوماً ما فخوراً |
| - Tamam, yürüyeceğim. - Nereden yürüyeceksin? | Open Subtitles | حسنٌ ، سوف اهرب على القدمين - وفي اي اتجاه سوف تهربين ؟ |