| Döndüğümde yüzünüzde gördüğüm o bakışlardan nereye gittiğinize dair fikriniz bile yok. | Open Subtitles | النظرات على وجوهكم عندما إلتفت إليكم ليست لديكم فكرة عما تسيرون نحوه |
| yüzünüzde bunu göreyim. Sesinizde bunu duyayım. | Open Subtitles | دعوني أري ذلك علي وجوهكم وأسمع ذلك في أصواتكم |
| Burnunuzu incitin. Kedilerin yüzünüzde uyumasına izin verin. | Open Subtitles | واحشوا مكعبات النرد في أنوفكم دعوا القطط تنام على وجوهكم |
| Çok uzun süredir yüzünüzde korkudan eser görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى مثل هذا الخوف على وجهكِ منذ أمدٍ طويل |
| Sizden bu maskeyi yüzünüzde tutmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | وسوف اسألكِ بأن تضعي هذا القناع على وجهكِ |
| - Demin, orada yüzünüzde, çalılıkların dışında da gördüğüme benzer bir ifade vardı. | Open Subtitles | - الان عند انصرافك كان على وجهك نظرة كالتى بدت عليك عند الغابة |
| yüzünüzde ve kollarınızda AIDS'ten kaynaklanan yaraları biliyor muydu? | Open Subtitles | هل عرف بأن التقرحات والجروح التي على وجهك هي بسبب الإيدز ؟ |
| Kızlar, ben yüzünüzde tekme izi bırakmadan neden çekip gitmiyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا تبتعدان قبل أن اترك علامات سيارتي على وجهيكما |
| Bana bir ucubeymişim gibi davranıp gülerken yüzünüzde oluşan ifade... | Open Subtitles | التعبير الذى كان على وجوهكم عندما كنتم تضحكون على وتعاملوننى كوحش |
| Tanrı için savaşmanız gereken o anlarda dikkatli olun, ve sonra savaş alanına yüzünüzde bir gülümsemeyle gidin. | Open Subtitles | احترسوا من تلك اللحظات التي يجب عليكم فيها أن تحاربوا لأجل الله ومن ثم إذهبوا إلى أرض المعركة والابتسامة تعلو وجوهكم |
| # yüzünüzde gülücük görmek istiyoruz # | Open Subtitles | ♪ نريد أن نرسم الابتسامة على وجوهكم ♪ |
| # yüzünüzde gülücük görmek istiyoruz # | Open Subtitles | ♪ نريد أن نرسم الابتسامة على وجوهكم ♪ |
| # yüzünüzde gülücük görmek istiyoruz # | Open Subtitles | ♪ نريد أن نرسم الابتسامة على وجوهكم ♪ |
| Gecenin yarısında yüzünüzde yürüyebilmek için. | Open Subtitles | للزحف علي وجهكِ في مُنتصف الليل |
| Yani şu anda yüzünüzde olan şok olmuş... | Open Subtitles | ليقول وجهكِ يعلو الذي الصدمة تعبير حتى |
| Çünkü "iptal etmek üzereyim" bakışlarınız var yüzünüzde. | Open Subtitles | لأن على وجهكِ عبوس "أنا على وشك إلغاء الموعد" |
| Şu anda yüzünüzde hiç yara var mı? | Open Subtitles | هل لديك أية جروح على وجهك في هذه اللحظة ؟ |
| Saç, yüzünüzde güneş rüzgar ile. | Open Subtitles | بالرياح التي تحرك شعرك و الشمس تأتي على وجهك |
| Sonra ikiniz de kaptaki bokları yalayıp birbirlerinizin yüzüne yayacak ve yüzünüzde... daha fazla bok varken öpüşeceksiniz. | Open Subtitles | بعدها كلاكما ستلعقان من الكوب تنشرانه على وجهيكما ثم تقبلان ثم تقبلان بعضكما و ـــ على وجهيكما |