| Verecek bir işimiz yok ama 75 dolar karşılığında onlarla yüzebilirsin. | Open Subtitles | ليس لدينا أي وظيفة. ولكن يمكنك أن تسبح معهم لمدة 75 باكز. |
| Böylece günaşırı Cindy ile yüzebilirsin. | Open Subtitles | كي تسبح مع " سيندي " كل ظهيرة أخرى |
| Yani, Zuckerman'le yattığımı hatırlatmakta sorun görmediğine göre, en azından birazcık yüzebilirsin. | Open Subtitles | لأنه كما حرصت أن تذكرني دائماً لقد ضاجعت (هاوي زوكرمان) فأقل ما عليك هو أن تسبح |
| Sen para içinde yüzeceksin. yüzebilirsin değil mi? | Open Subtitles | وسأصنع لك فلوس كثيرة لتسبح فيها يمكنك السباحة أليس كذلك؟ |
| San Diego'ya gittiğimizde istediğin kadar yüzebilirsin. | Open Subtitles | لكن عندما نصل إلى سان دييغو يمكنك السباحة كما تشاء،إتفقنا؟ |
| Penguenlerle yüzebilirsin. | Open Subtitles | . إنظري ، يمكنك أن تسبحي مع البطاريق |
| Para dolu bir havuzda yüzebilirsin. | Open Subtitles | سوف تسبح في نهر من المال |
| Aslında burada da yüzebilirsin. | Open Subtitles | أتعلم، يمكنك أن تسبح هنا |
| - Orada yüzebilirsin. | Open Subtitles | .يمكنك أن تسبح هناك- ! |
| - Şnorkelimle okyanusa dalmak istiyorum. - Kulübenin oradaki gölde de yüzebilirsin. | Open Subtitles | ــ سأحضر أنبوب التنفس وأغوص في المحيط ــ يمكنك السباحة في بركة المقصورة |
| İstediğin kadar yüzebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تسبحي كما تشائين |