| Ya da dünya çapında düzinelerce hatta yüzlercesini inşa etmek? | TED | او ان تبني العشرات منها, او المئات منها حول العالم؟ |
| Anlaşılan bugüne kadar gazetecilerle sadece yüzlercesini paylaştın. | TED | لكن يبدو أن بعض المئات منها تم مشاركتها مع الصحفيين |
| Ben yüzlercesini, binlercesini biliyordum. | TED | حسنًا، أنا عرفت المئات منهم، بل الآلاف. |
| Ve fiber optik kablo bu fiber kıllardan yüzlercesini içerir. | TED | كابل من الألياف الضوئية يحتوي مئات من هذه الأسلاك الليفية. |
| Haydi gel, saat alalım. yüzlercesini, hepsi yeşil olsun. | Open Subtitles | هيا لنشترى ساعات, مئات منها لونها كلها أخضر |
| Son 75 sene içerisinde onlardan yüzlercesini yaptım. | TED | صنعت المئات منها في الخمسة وسبعين سنة الماضية |
| Evdeki bir depozitolu şişe tüm dünyadan yüzlercesini çıkartabilir. | TED | وإيداع زجاجة واحدة بالوطن يمكنه المساعدة في استخراج المئات حول العالم. |
| Ama halkınızın yüzlercesini kurtarabiliriz, belki de hepsini. | Open Subtitles | ولكننا نستطيع انقاذ المئات من شعبك,وربما كلهم |
| Bu yüzden o kadar güçlü. Baern Kripton'a gelmeden önce kendi gezegeninde yüzlercesini öldürdü. | Open Subtitles | بيرن قتل المئات على كوكبه الخاص قبل أن يأتي إلى كوكب كريبتون |
| Bırak yüzlercesini biz kendimizi bile zar zor besliyoruz. | Open Subtitles | نحن نستطيع ان نطعم نفسنا بالكاد.. ناهيك عن المئات الاخري |
| Her biri bu şeylerden yüzlercesini taşıyabiliyor. | Open Subtitles | كل واحدة تستطيع حمْل المئات من هذة الأشياء |
| Kartaca, Romalılar tarafından bozguna uğratıldıktan sonra halkının yüzlercesini arenada birbirlerine karşı dövüşmeye zorladılar. | Open Subtitles | بعد أن عانت قرطاج من الهزيمة على يد الرومان أجبروا المئات من شعبه لمحاربة بعضهم بعضا في الساحة |
| Ebedi Canavar bunu boğdu ve bunun gibi yüzlercesini. | Open Subtitles | الوحش الأبدي الذي اغرق هذا وأغرق المئات مثله |
| Tiyatro ağzına kadar dolu! - İğne atsan yere düşmez vallahi. - yüzlercesini de geri yolladık. | Open Subtitles | المسرح ممتلأ لا يمكنك الدخول من خلال الحشود لقد رفضنا المئات |
| Sen bizi takip ettiğin zaman yüzlercesini gördük. | Open Subtitles | عندما كنت تدعي ملاحقتنا لقد رأينا المئات منهم |
| yüzlercesini çeken en uygun noktalarda birbirlerine yanaşarak ısınıyor ve korunuyorlar. | Open Subtitles | البقع الرئيسية تجذب المئات من الطيور يحشرون جميعا من اجل الدفء والحماية. |
| Teorik olarak daha fazla. Şimdiden yüzlercesini tabloladık. | Open Subtitles | نظريا اكثر من ذلك خططنا فقط لعدة مئات منهم |
| 10 sene önce, bunlardan yüzlercesini satmış olmalıyım. | Open Subtitles | لا بد أنني بعت مثله مئات النسخ على الأقل منذ عشر سنوات |
| Çocuk için alacağımız parayla yüzlercesini alırız. | Open Subtitles | فسوف نشتري مئات منها بمكافأة تسليم الفتى |
| Senin gibi yüzlercesini polis yapıp sabah karşına dikebilirim. | Open Subtitles | ..بإمكاني صنع مئات الشرطيين مثلك قابلني صباح الغد |
| Eminim yüzlercesini görmüşşünüzdür. | Open Subtitles | إنها خريطة طيران. أنا واثق من أنك رأيت مئات منها. |
| Onun gibi, sanki Tanrı'nın hediyesiymiş gibi dolaşan sahte, küçük, pembe prenseslerden yüzlercesini tanırım. | Open Subtitles | لقد عرفت آلافاً مثلها أولئك المزورات، الأميرات الورديات يتمشون كأنهن هبة الإله. |