Gördüğünüz gibi Samanyolu'nun merkezi çok parlak fakat bu yıldız ışığı değil. | TED | باستطاعتنا رؤية أن مركز درب التبانة متوهج، وهذا ليس ضوء النجوم. |
yıldız ışığı gece gökyüzünü ve gündüzlerimizi aydınlatır. | Open Subtitles | ان ضوء النجوم يضيء السماء ليلاً وضوء النجوم يضيء أيامنا |
yıldız ışığı gökkuşağının tüm renklerinden, sayısız farklı dalga boylarından oluşur. | Open Subtitles | ينتج ضوء النجوم ما لا يُعد من اطوال الموجات المختلفة وهي كل الوان قوس قزح |
Burada hiç bina, araç sokak ışığı yok, sadece çok sayıda yıldız ışığı var. | Open Subtitles | دون مباني ولا سيارات ولا أضواءالشارع ولا أي شيء هنا مجرد الكثير من ضوء النجوم |
İçerdiği maddeler sonsuzluk boyunca yıldız ışığı tarafından karıştırılmak ve kütleçekim ile bir araya getirilmek üzere, ileriye doğru savrulur. | Open Subtitles | تندفع مكوناته الى الفضاء الشاسع لأن تتحرك من قبل ضوء النجوم وتتجمع عبر الجاذبية |
Ve eğer durum böyleyse -- bu bir normal galaksi örneği; yıldız ışığı görürüz. | TED | و اذا كانت تلك هي القضية -- و هذا مثال عن مجرة عادية ما نراه هو ضوء النجوم |
Çatı piknik, yıldız ışığı, mumlar. | Open Subtitles | . عشاء على السطح ، ضوء النجوم ، شموع |
yıldız ışığı leylakları? | Open Subtitles | زهور ضوء النجوم الأرجوانية؟ |
- yıldız ışığı bekliyor! Onun sesini almış! | Open Subtitles | ضوء النجوم ينتظر - لقد أخذت صوته - |
yıldız ışığı bükülür. | Open Subtitles | ضوء النجوم ينحني |
yıldız ışığı mı söyleyemem. | Open Subtitles | من ضوء النجوم |