| Bu ıssız adadaki bütün yıllarım kurtulma umudundan mahrum olarak geçti. | Open Subtitles | طوال سنواتي على هذه الجزيرة المقفرة، انتهت كلّ آمالي في التعافي |
| Benim hızım sayılarla,[br]yıllarım koridor bekçiliği ile geçti Benim ödül kazanan diyorama'am var,[br]Bu onlar için hiçbirşey mi? | Open Subtitles | سرعتي في الحساب، سنواتي في مراقبة القاعة، الجوائز التي فزت بها، أذلك لا يعني لهم أي شيء؟ |
| En mutlu yıllarım bu binada geçti. | Open Subtitles | بعض من سنواتي السعيدة قضيتها على هذا. |
| Büyümeye devam ettiğim ergenlik yıllarım boyunca, ailemden ilgi görmek için haylazlık yapmaya başladım. | TED | وبينما كنت أترعرع، خلال سنوات مراهقتي، بدأت العمل لمحاولة الحصول على الاهتمام من قِبل والداي. |
| Ama, keşke dediğim yıllarım var tabi, bu işi yapmasaydım, kalan kısıtlı zamanımı daha güzel şeylerle geçirebilirdim. | Open Subtitles | و تأتي عليّ ايامٌ اتمنى انني لم اكن كذلك لأنني لو كنت كذلك لتقاعدتُ وقضيتُ بقية ايامي |
| En mutlu yıllarım bu binada geçti. | Open Subtitles | بعض من سنواتي السعيدة قضيتها على هذا. |
| Sözde bu benim altın yıllarım olacaktı. | Open Subtitles | يفترض أنْ تكون هذه سنواتي الذهبيّة |
| Gençlik yıllarım beni çoktan terk etti. | Open Subtitles | سأمت سنواتي من الشباب |
| Gençlik yıllarım beni çoktan terk etti. | Open Subtitles | سئمت سنواتي من الشباب |
| - Benim yıllarım mutfakta geçti, ben hiç... | Open Subtitles | طوال سنواتي في - المطبخ ، لم أرى أبداً |
| İlginç olan şu ki, hapishanedeki yıllarım boyunca bir seri mektup beni kurtardı, gençliğimin en kötü anıyla bağlantılı olan karanlığın ve suçluluk duygusunun ötesine geçmeme yardımcı oldu. | TED | وللغرابة، تلك الرسائل التي خلصتني كانت خلال سنوات السجن ساعدتني لأتخطى الظلمة والذنب الآتيان من أسوأ لحظة من حياتي الشابة. |
| İkimiz de biliyoruz ki en iyi yıllarım Aydınlık Fae'lerle yitip gitti. | Open Subtitles | كلا منا يعرف ان افضل ايامي هي خلفي مع (فاي) النور لكن الـ (سلو واه) ؟ |