| Yelken balıkları üstün yırtıcılardır, onları tehdit edebilen pek yoktur. | Open Subtitles | السمك الشراعي مفترسون كبار، قليلٌ ما يهدّدهم. |
| Sadece ön tarafa bakıp aktif avcılar olmalarını sağlamakla kalmaz son derece de büyüktürler. Bunlar, karanlıkta da eşit derecede avlanabilen yırtıcılardır. | Open Subtitles | ليس أنَّ عيونهم مسلـَّطة للأمام يجعلهم صيـَّادين فعـَّالين فحسب، و لكنها كبيرةٌ على نحوٍ إستثنائي هؤلاء مفترسون يمكنهم الصيد جيداً دون فرق بعد أن يخيِّم الظلام |
| Yusufçuk böceği ve kızböceği larvaları oldukça vahşi yırtıcılardır. | Open Subtitles | يرقات كل من (ذباب التنين) و ( ذباب ديمسيل) مفترسون متوحشون. |
| Büyük beyaz köpekbalıkları sıra dışı yırtıcılardır. | Open Subtitles | أسماك القرش البيضاء هم أعظم المفترسين |
| Çekinmeden avlanan Hatzegopteryxlar buradaki en üstün yırtıcılardır. | Open Subtitles | الصيد دون تحمل العواقب يجعل الـ(هاتزيجوبتركس) في قمة المفترسين |
| Tyrannosaurslar her şeyi yiyen yırtıcılardır. Kendileri öldürsünler ya da öldürmesinler kendilerinden olanı da yerler. | Open Subtitles | ،الـ(تيرانوصورات) هم مفترسون سـيأكلون أي شيء حتى لو كان أحدهم، سواءً قتلوه أم لا |