| Varlığını bile hatırlamadığın herşeyini yırtıyor, | Open Subtitles | يمزق أشياء لم تكوني حتى تعرفين انها لديك |
| Spagettileri yırtıyor. | Open Subtitles | انه يمزق الاسباغيتي |
| Yatak örtülerinin altında, çelikten tırnaklarıyla geceliğimi yırtıyor." | Open Subtitles | " يمزق في ثوب نومي بمخالبه الفولاذية " |
| Harvey su anda dısarıda duzeltmek icin kıcını yırtıyor. | Open Subtitles | إنّ(هارفي)هنالكَ الآن يجدٌّ جاهدًا بأن يُصلحَ كلّ شيء. |
| Dedigim gibi, Harvey duzeltmek icin kıcını yırtıyor bu da duzeltecek demek. | Open Subtitles | كما قُلت, إنّ (هارفي)يجدُّ جاهدًا لإصلاحِ ذلك، مما يعني سيصلحَ ذلك. |
| Neden kartları yırtıyor? | Open Subtitles | لماذا عساه يمزق أوراقه ؟ |