| "Çok şey yaşandı, çok kişi vuruldu, çok kişi gazla zehirlendi." | Open Subtitles | العديد من الأشياء حدثت ، العديد رمُى بالرصاص ، العديد ماتوا |
| Pek çok şey yaşandı fakat nihayetinde Konoha Köyü'nü korumaya geldim. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الأشياء حدثت ولقد قررت أن أحمي قرية كونوها |
| Pek çok şey yaşandı fakat nihayetinde Konoha Köyü'nü korumaya geldim. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الأشياء حدثت ولقد قررت أن أحمي قرية كونوها |
| Bu 1990lı yıllarda klasik domuz humması patladığı dönemde Hollanda'da yaşandı. | TED | حدث هذا في هولندا في عام 1990 خلال اندلاع انفلونزا الخنازير. |
| Zamanları vardır. Ne zaman gerçekleşti? Tarihler, ne zaman yaşandı? | TED | يكون لها وقت وهو متى حدثت؟ و لها أيضا تاريخ حدثت فيه |
| Ama asıl cüretkar olan tarihte daha önce defalarca yaşandı. | TED | ولكن أمور جريئة كثيرة حدثت عدة مرات من قبل في التاريخ |
| Ama sonra, bir saat geçmeden facia yaşandı. | TED | لكن بعدها، في الساعة الأولى، حدثت كارثة، |
| Size anlatacağım hikaye, son dinozorun ölümünden 200 milyon yıl önce yaşandı. | TED | القصة التي أنا بِصدد روايتها حدثت منذُ أكثر من 200 مليون سنة قبل انقراض الديناصورات. |
| İlk 18 aylık süreçte şunlar yaşandı: AIDS tedavisi gören insan sayısını sıfırdan yaklaşık 2000'e yükselttik. | TED | خلال أول 18 شهر، حدثت هذه الاشياء: ذهبنا من صفر لحوالي ألفين شخص يتم علاجهم من الإيدز. |
| Sonunda kesin bir kopuş yaşandı ve kendisi evden kovuldu. | Open Subtitles | ولقد تفوّه بوقاحات ثم حدثت قطيعةٌ بينه وأختي, وطُرد شر طردة |
| Sizinle son buluşmamızdan bu yana çok fazla şey yaşandı. | Open Subtitles | حدثت الكثير من الأشياء منذ أن التقينا آخر مرة |
| "Ve inanmanızı isterim ki, o vahşet gerçekten yaşandı." | Open Subtitles | وأريدك أن تـُصدقني بأنّ هذه الأعمـال الوحـشـيـّة قد حدثت |
| - Ne de olsa felaket bizim bahçede yaşandı. - Henüz bunun faturası size ulaşmadı. | Open Subtitles | بما أن المصيبة حدثت في حديقتنا ربما ستقومين بدفع الفاتورة |
| Buna benzer bir durum yaşandı. | Open Subtitles | أزمة النفط التي حدثت في أعقاب الثورة الإيرانية عام 1979. خلال أزمة النفط الثانية. |
| Çiftler öğle yemeği için buluştular ve muhabbet esnasında ters bir durum yaşandı. | Open Subtitles | الزوجان التقيا للغداء، و خلال المحادثة حدثت لحظة غريبة |
| Çok zaman geçti. Çok şey yaşandı. İlişkiler, daha kötülerini de atlatmıştır. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل أشياء كثيرة حدثت هل ستعدني فقط أنها ستكون بخير ؟ |
| Burada birçok kötü şey yaşandı. | Open Subtitles | نعم، لقد حدثت العديد من الأمور السيئة هنا |
| Ve Higgs teorisine göre, tam o anda, evrende dramatik bir an yaşandı. | TED | و على حسب نظرية هيقز, في تلك اللحظة, حصل حدث دراماتيكي في الكون. |
| Sen gelmeden önce de bu savaşta çok şeyler yaşandı. | Open Subtitles | لقد حدث الكثير أثناء هذه الحرب قبل أن تلتحق بها |
| - Sinema tarinde hiç böyle bir şey yaşandı mı? | Open Subtitles | هل حدث هذا في تاريخ السينما ؟ كلا لكن .. |
| Gerçekten yaşandı mı, yoksa uyduruyor muyum?" | Open Subtitles | ثم أقول هل هذا حقيقي وحدث ؟ أم أنني أتخيله ؟ |