| Daha önce yangın gibi gözüken göz yaşları, şimdi daha anlamlıydı. | TED | الدموع التي كنت أشعر أنها بدون سبب من قبل أصبحت الآن مفهومة. |
| Ama maalesef, yerçekimi olmadan göz yaşları dökülmüyor. | TED | لكن مع الأسف، بدون جاذبية، الدموع لا تنهمر. |
| Aradığımız kişi 45-55 yaşları arasında, orta yapılı, beyaz bir erkek. | Open Subtitles | الشخص لونه ابيض ذكر عمره بين 45 الى 55 بنيته متوسطة |
| Bu yıldızlar Güneş gibi olağan. yaşları, her şey normal. | TED | هذه النجوم طبيعية كما الشمس. العمر, وكل شيء كان طبيعيًا |
| Böylece yaşları 13-18 arasında 86 lise öğrenciyle araştırmama başladım. | TED | وبذلك بدأت بحثي بـ86 طالباً من أعمار تتراوح بين 13 إلى 18 من مدرستي الثانوية. |
| Artık bir şey göremeyen o gözlerden akan yaşları görünce... | Open Subtitles | رؤية الدموع تنهمر من عينيه التي لا يمكنها رؤية أي شيء |
| Göz yaşları yüzünden makyajımı 3 kez tazelemem gerekti. | Open Subtitles | كان يجب علي وضع المكياج ثلاث مرات بسبب الدموع |
| Ve Tanrı gözlerinden bütün yaşları silecek; ve daha fazla ölüm, keder, gözyaşı olmayacak, öncekilerin çektiği acıların hiçbiri olmayacak. | Open Subtitles | و سوف يجفف الرب الدموع من أعينهم و سوف لا يكون هناك موت و لا ندم و لا بكاء و لن يكون هناك المزيد من الآلام |
| Gözlerinden akan yaşları tutamaz. | Open Subtitles | انسابت الدموع من عينيه. لم يستطيع أن يمنعها. |
| Leğen kemiği osteon miktarını doğruluyor. 30 ila 34 yaşları arasında. | Open Subtitles | العظم الحوضي يؤكد حساب الأوستيون عمره ما بين 30 و34 عاماً |
| 20-30 yaşları arasında, akıllı bir beyaz erkek. | Open Subtitles | الفاعل ذكر أبيض ذكى , يتراوح عمره بين الـ20 و الـ30 ويملك وظيفة |
| Nüfus kayıtları, Paula ya da başka birileri yaşları hakkında yalan söylüyorlar mı, gösterir. | Open Subtitles | السجلات في المحكمة سوف تخبرنا كم عمرها حقا وإذا كان أي شخص آخر في دادلي يكذب عن عمره |
| Yaklaşık 30 ile 60 yaşları arasında. | Open Subtitles | تقريباً ما بين الثلاثين والستين من العمر. |
| Öylece birden kayboldular. Ne yaşları, ne cinsiyetleri ne de ırkları birbirini tutuyor. | Open Subtitles | هؤلاء الناس إختفوا من الرادار فقط لا توجد أنماط معيّنة في العمر ، الجنس ، العرق |
| Ama yaşları 7 ile 9 arasındaki kızların katılacağı güzellik yarışmalarını desteklememizi yasaklamıyor. | Open Subtitles | لكن لا يستطيعون منعنا من الإعلان عن مسابقة جمال صغيرات من أعمار 7 إلى 9 سنوات |
| Bazen kelimeler ya da cümleler yoktu, sadece göz yaşları vardı. | TED | بعض الاحيان لم تكن هناك كلمات, ولا جمل, فقط دموع. |
| Aradığımız adam 25-35 yaşları arasında beyaz bir erkek. | Open Subtitles | نظن اننا نبحث عن ذكر أبيض في اواخر العشرينات او أوائل الثلاثينات |
| Bu üç sert küçük serseriden soldaki benim büyükannem, beş yaşında ve kız ve erkek kardeşi, yaşları on bir ve dokuz. | TED | هؤلاء الأشقياء الصغار الثلاثة هم من اليسار، جدتي في سن الخامسة، ثم أختها و أخوها كانت أعمارهم حينها 11 و 9 سنوات. |
| Azaltalım biraz. 9 ila 12 yaşları arasında bir erkek çocuğu aradığımızı biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، لنُقلّص ذلك العدد. نعرف أننا نبحث عن صبيّ في عُمر يتراوح بين التاسعة والثانية عشرة. |
| Aradığımız kişi 40-50 yaşları arasında beyaz bir kadın. | Open Subtitles | نعتقد أن المشتبهة تبحث عن القوقازيات بين 40 و50 من عمرهن |
| Aradığımız tarikat lideri 25-35 yaşları arasında erkek. | Open Subtitles | عادة رجال يتراوح عمرهم بين 25 , 35 بدرجة ذكاء كبيرة |
| Neden olmasın? Kuzey Dakotalı genç bir çifti arıyoruz, 18-25 yaşları arasındalar ve yakın zamanda evlenmiş olabilirler. | Open Subtitles | بين اواخر سن المراهقة ومنتصف العشرينات ونعتقد انهما تزوجا مؤخرا |
| Gözlerimde mutluluk yaşları gördüğünüzü söyleyin onlara. | Open Subtitles | أخبرهم أنك رأيت عيناى مليئتان بدموع الفرح |
| 20-35 yaşları arasında fiziksel açıdan fit bir beyaz erkek arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن رجل ابيض لائق جسديا بين العشرينات لبداية الثلاثينات |
| Suçlunun 40 ile 60 yaşları arasında olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | فنحن نعتقد ان الجانية يتراوح عمرها بين 40 او 60 عاما و هى ترتاح اكثر لوسائل الاعلام المطبوعة |