| Ben şarabı açayım. Sen birkaç mum yak. Ortamı güzelleştirelim. | Open Subtitles | أنا سأحضر النبيذ، أنت أشعل بعض الشموع، إصنع جوًّ جميلاً |
| Yapacağın neyse yap biraz daha petrol kuyusu yak çünkü fiyat yükselecekti. | Open Subtitles | إفعل كل ما بوسعك أن تفعله أشعل النار بأكثر قليلا من آبار نفط لأن السعر سوف يعود الى الإرتفاع |
| Ben-ben... Yaptığın şeyler için çok sağ ol; ama o numarayı yak gitsin. | Open Subtitles | انا ، انا اقدر ما فعلتع لي تقديراً عظيماً ، حسناً احرق الأرقام |
| Kurşunlar onu durdurmaz. Kafasını yak. | Open Subtitles | لا لا الرصاصات لن تردعه أحرق راسه بالمشعل |
| Christian burası çok soğuk, sobayı yak. | Open Subtitles | سنتناول وجبة طعام حارة هنا هل تريد ان اشعل الفرن؟ |
| daha az kalori al, daha çok kalori yak. | Open Subtitles | أقل سعرات حرارية مستهلكة , حرق مزيد من السعرات الحرارية .. |
| Pekala, sadece duş al ve işte öyle şeyler, ve sonra da çarşafları yak. | Open Subtitles | حسنٌ، استحمي وما إلى ذلك، ثم احرقي تلكَ الملاءات. |
| Fırınları yak, Pasta Adam' Büyük bir siparişimiz var' | Open Subtitles | أشعل الأفران يا رجل الكعك لدينا طلبية كبيرة |
| Denetim Masasi'ndan Sharp'a. O mumlari yak. | Open Subtitles | من مركز القيادة إلى ـ شارب ـ أشعل الشموع |
| Bu Doktor Nicolai. Top, bir fişek daha yak. Onu almaya gidiyorum. | Open Subtitles | هذا دكتور نيكولاس توب أشعل ضوء أخر سأذهب لإحضاره |
| Git bir bayrak yak, elçiliğimize taş at. | Open Subtitles | اذهب احرق العلم ، وارمي الاحجار على سفارتي |
| Temizlen. Arabayı yak. Altınları parçalayınca payını veririm. | Open Subtitles | أكمل عملك، احرق السيارة، وأنا سأقطع الذهب لقطع صغيرة |
| Hastayım de. Büyükannenin öldüğünü söyle. Mağazayı yak. | Open Subtitles | قل أنك مريض, قل لهم أن جدتك توفيت أحرق المخزن |
| Çocuklara bakıyorum, sana değil ve bir daha ki sefere kibrit yak. | Open Subtitles | أنا أنظف وراء الاولاد ولس وراءك أنت أحرق الحمام المرة القادمة |
| Beş saattir buradayız ve bana söylediğin şeyler "Mangalı yak"la "Biraları aç"tan ibaret. | Open Subtitles | وكل الكلام الذي قلته لي اشعل نار الشواء و افتح بعض البير |
| Her zaman kendini korumak için çalı otu yak derdi. | Open Subtitles | لطالما قالت أنه عليك حرق المريمية لحماية نفسك |
| Numaramız bu. Ezberle ve kağıdı yak. | Open Subtitles | اذن,هذا هو رقمنا,احفظيه ومن ثم احرقي الورقة |
| Havan ateşinin yolunun üzerinde. Git orayı yak. | Open Subtitles | إنها في صف إطلاق النار عند مدافعنا أحرقها |
| Evi yak desen yakacak mıyım? | Open Subtitles | أبي إذا قلت لي أحرقي هذا المنزل سوف أكون مضطرة لفعل ذلك ؟ |
| Sen şömineyi yak. Ben kahveyi yapayım ve çikolatayı. | Open Subtitles | أشعلي أنت النار بينما أحضر القهوة |
| Kapa çeneni, mumları yak ve kaldır bardağını. | Open Subtitles | هلّا صمتَّ؟ أضئ شمعة كعكتكَ وارفع كأسكَ! |
| Burayı yak, çocukları öldür, umurumda değil. | Open Subtitles | إحرق المكان , أقتل الأولاد , أنا لا أهتم |
| Biliyorum içmediğini. Yine de yak. | Open Subtitles | . أعرف ذلك . لكن أشعلها |
| O bir yak şeyi senin yüzüne sahip | Open Subtitles | إنه حيوان القطاس بوجهك |
| Öyle aptal gibi yüzüme bak mı dedim yoksa yak mı dedim acaba? | Open Subtitles | هل قلتُ قف مكانك وابدُ غبيًّا؟ كلّا، قلت احرقه. |
| - En son bunu yak. Sonra arkada buluşalım. | Open Subtitles | اشعلي هذه الكومة أخيرا , وانا سأقابلك هناك حسنا |