"yakışıklıymış" - Traduction Turc en Arabe

• وسيم
• وسيماً
• وسيمُ

Choi Young Do'dan daha musibet olduğunu duymuştum ama acayip yakışıklıymış.
الاشاعات تقول انة اسوء من تشوى يونغ دو لكنة وسيم المظهر

- yakışıklıymış. - Üniformalı olsaydı yakışıklı olabilirdi.
أنه وسيم قد يبدو كذلك لو أرتدى ملابس عسكرية

Bir seri katil yamyam için çok yakışıklıymış.
وسيم جدا مقارنة بكونه قاتلاً متسلسلاً آكلاً للحوم البشر

Eğer ben orada olsaydım, Buna asla izin... Oooh, a-ha-ha. Şeyy bu her kimse-- çok yakışıklıymış.
لو كنت هناك لم أكن لأسمح بـ... حسناً, مهما كان هذا الرجل فهو وسيم جداً

Waov, yakışıklıymış ve zengin.
نجاح باهر، وقال انه هو وسيم. والأغنياء.

- yakışıklıymış gerçekten. - Biliyorum. Sinir bozucu.
إنه وسيم جداً إنه أمر يثير الحنق

yakışıklıymış.
هذا صحيح إنه وسيم

- İşte orada. Toki haklı. Çok yakışıklıymış.
توكي محقة انه وسيم

-Nişanlın çok yakışıklıymış.
خطيبك، وسيم للغاية

- Torunun yakışıklıymış. - Sağ ol, Andra.
لديك ولد وسيم هنا شكراً

Vay canına! Yanındaki adam da epey yakışıklıymış.
الشاب الذي معها وسيم.

yakışıklıymış.
إنَّه وسيم جدًا

Çok yakışıklıymış.
إنّه وسيم جدًّا.

- Aman Tanrım yakından daha da yakışıklıymış.
- أوه، يا إلهي، هو أكثر وسيم شخصيا.

- Çok yakışıklıymış.
إنه وسيم للغاية

- yakışıklıymış. Tıpkı babası gibi.
إنه وسيم جدا , تماما مثل أبيه

Anladığım kadarıyla çok da yakışıklıymış.
وبحسب ماعلمت أنه فتى وسيم جدا

Senin kocan da epey yakışıklıymış.
انه حقا حسن المظهر وهو وسيم.

Umarım bu garip değildir ama Jason manyak yakışıklıymış.
آمل أن يكون هذا ليس غريبا ولكن (جايسون) كان وسيم للغاية

Evet. yakışıklıymış.
لقد كان وسيماً.

Çok yakışıklıymış. Komşular beni kıskanacak.
إنهُ وسيمُ جداً ، سَأكُونُ محسودة من الجيران