| Bir gece kapıya yaklaştıklarında onları gördüm ve onlara aniden bağlandığımı hissettim. | TED | رأيتهم في إحدى الليالي يقتربون من البوابة حينها، شعرت اتصالًا مباشرًا بهم. |
| Köyün duvarlarına yaklaştıklarında gökyüzünde parlak bir yıldız kayıyor— başka bir kehanet daha, ama neyin kehaneti? | TED | وهم يقتربون من أسوار القرية يضرب شعاع مضيء السماء إنه طالع آخر، ولكن عن ماذا؟ |
| yaklaştıklarında çığlık atarlar. Buna aldanma. | Open Subtitles | عندما يقتربون كثيرا أردت أن تصرخ لا تصرخ، فقط اطلقي النار |
| Ancak sulak otlaklara yaklaştıklarında aşmaları gereken son bir engel daha var. | Open Subtitles | لكن حيثما يقتربون جميعاً من المراعي المنغمرة فهناك تحدّيٌ واحدي ليواجهونه |
| Ve daha da yaklaştıklarında o zaman onları ayaklarından as | Open Subtitles | وعندما يقتربون أكثر فأكثر ... بكل قباحتهم فحينها إستخدمي مُسدسكِ |
| Ve daha yaklaştıklarında tabancanı kullan | Open Subtitles | وعندما يقتربون كثيراً فهو وقت إستخدام المُسدّس |
| Ölmeye yaklaştıklarında neler yapabileceğini daha iyi anlıyorsun. | Open Subtitles | يصبحون اكثر عمليه حين يقتربون من نهايتهم |
| Onlar da üstünde Toshoki ürünü taşıyan birine yaklaştıklarında bir uyarı alırlar. | Open Subtitles | وسيحصلون على استجابة عندما يقتربون إلى شخص ما لديه منتج توشوكي |
| Bana yaklaştıklarında sadece çevremdekileri, kendilerini ya da hayal ürünlerini görüyorlar, yani aslında benim dışımda ne varsa, her şeyi." | Open Subtitles | عندما يقتربون مني، لا يرون سوى ما يحيط بي أو أنفسهم، أو نسج خيالهم حقاً، كل شيء أو أي شيء ما عدا أنا |
| yaklaştıklarında önce tüfeği kullan. | Open Subtitles | استعمل بندقيتك أولاً عندما يقتربون |
| yaklaştıklarında da tabancanı kullan | Open Subtitles | وعندما يقتربون أكثر ... فهو الوقت لإستخدام السلاح |
| Ya Dennis, çok yaklaştıklarında harekete geçerse? | Open Subtitles | و قرر (دينس) أن ينهي الأمر عندما يقتربون منه |