"yalan söylerken" - Traduction Turc en Arabe

• عندما تكذب
• أنك تكذب
• عندما يكذب
• كذبة اعتاد
• عندما نكذب

"Saklanırken aksırma, yalan söylerken gülme ve asla ve asla gelinliği, arabası veya köpeği çalınmış bayanların parasını alma."
لا تعطس عندما تختبئ ولا تبتسم عندما تكذب وتحت اى ظرف لا تاخذ مال من امراة فقدت كلبها او فستان زفافها او عربتها

Belki ileride bana yalan söylerken iki kez düşünürsün.
حسناً، ربما ستفكر مرتان عندما تكذب عليّ بالمستقبل

Seni ilk yalan söylerken yakaladığım anı hatırlıyorum.
اتذكر أول مرة، عند إكتشفت أنك تكذب

Sen bana yalan söylerken de evcilik oynamayacağım.
ولن أجاريك في هذا طالما أنك تكذب عليَّ

Bir adam yalan söylerken onu ele veren 17 farklı hareket vardır.
هناك 17 إشارة مختلفة يقوم الرجل بها عندما يكذب

yalan söylerken bile.
و الفنّ يقول الحقيقة دائما , حتى عندما يكذب.

Steve, bana gerçek kimliği hakkında yalan söylerken kullandığı sahte ismiydi.
(ستيف) كانت كذبة اعتاد على استخدامها لإخفاء حقيقته عني

yalan söylerken, yalanlarımızı gerçeğin parçalarıyla süsleriz.
عندما نكذب, نصنع الكذب من أجزاء من الحقيقة

- yalan söylerken yaptığın şeyi yaptın.
لقد فعلت ذلك الشئ الذي تفعله عندما تكذب أيّ شئ؟

Ben bilmiyorum muyum sen yalan söylerken limon gibi sararırsın.
تعتقد أنني لا أعلم أنك عندما تكذب يتحول لونك للأصفر كالليمونة؟

Çoğu insan sadece terlemiş avuç içlerinin ve hızlanmış kalp atışlarının yalan söylerken oluşan istemsiz tepkiler olduğunu düşünürler.
معظم الناس يعتقدون أن راحة اليد المتعرقة أو زيادة مدل ضربات القلب هي الردود اللا إرادية التي يعطيها جسمك عندما تكذب

Bana yalan söylerken de böyle iyi misin?
هل أنتَ بهذه المهارة عندما تكذب علي؟

yalan söylerken ki parlaklık.
تلمع عينها عندما تكذب

yalan söylerken her zaman ayrıntı ver.
كن أكثر تحديدا عندما تكذب

Bu olanları açıklıyor. Ted'in yalan söylerken neye benzediğini açıklıyor.
هذا ما يحدث ، هذا هو شكل تيد عندما يكذب

İnsanlar yalan söylerken gözleri onlara ihanet eder ve hatta öldürücü bir bakış bile olur.
عندما يكذب الشخص عيناه تخونه وتتحوّل حتّى إلى

Tom Scavo'nun karısına yalan söylerken büyük dezavantajlara sahip olduğu açıktı..
بشكل أوضح، (توم سكافو) يواجه .. مشاكل كبيرة عندما يكذب على زوجته

yalan söylerken böyle yaparız.
حسناً,نحن نقوم بذلك عندما نكذب.