| Bu köpeğin yalnız çalışıyor olmasına imkan yok. | Open Subtitles | لا توجد طريقة ان ذلك الكلب يمكن ان يعمل لوحده |
| Ve yalnız çalışıyor. | Open Subtitles | و هو يعمل لوحده |
| Uyuşturucu miktarına göre, Er Zell yalnız çalışıyor olmalı. | Open Subtitles | بناءاً على كمية المخدرات الموجودة، نحن على يقين أنّ البحار (زيل) كان يعمل لوحده. |
| Öyle, ama yalnız çalışıyor olmayabilir. | Open Subtitles | انه كذلك و لكن ربما لا يعمل بمفرده |
| - Belki Stavros yalnız çalışıyor. - Neden ki? | Open Subtitles | ستافروس) يعمل بمفرده) هذا ليس إسلوبه ، لماذا سيفعل هذا؟ |
| yalnız çalışıyor. | Open Subtitles | إنّه يعمل لوحده |
| Cidden yalnız çalışıyor yani. | Open Subtitles | إذاً إنه فعلاً يعمل لوحده |
| yalnız çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يعمل لوحده |
| Loki. yalnız çalışıyor olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون يعمل بمفرده. |
| Belki kimsenin haberi yoktur. Jay yalnız çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | لعلّها حالة فردية، ربّما (جيك) كان يعمل بمفرده. |