| Herkes benimle yarışmak istiyordu. Bana yalvardılar. | Open Subtitles | أراد الجميع منّي أن أتسابق، توسلوا إليّ. |
| Senin bu hücreden canlı çıkmayacağına dair yemin etmiştim ama arkadaşların merhamet etmem için bana yalvardılar. | Open Subtitles | أقسمت من قبل أنك لن تغادر هذا السجن حياً ولكن اصدقائك توسلوا لى أن أكون رحيمه |
| Madem bana eşek şakası yapmayacaklar o hâlde neden buraya gelmem için yalvardılar? | Open Subtitles | لا أفهم فقط لماذا توسلوا إلي لأتواجد هنا إن كانوا لن يعملوا مقلبًا فيني. |
| Resmen diz çöküp yalvardılar. | Open Subtitles | توسلوا إليّ وهم جاثون على ركبهم. |
| Onlar da beni eve kadar takip etmişler, test sürüşü yapmam için yalvardılar. | Open Subtitles | ومن ثمّ تبعوني إلى المنزل وترجّوني أن آخذ إختبار للقيادة |
| Leviathanları dünyaya bir melek getirdi ve onlar yalvardılar. | Open Subtitles | ملاكٌ أحضر اللفاياثان إلى هذا العالم وقد توسلوا إليه... |
| Lahiti kendi başına bırakmamız için bize yalvardılar. | Open Subtitles | توسلوا لنا إلى نترك الضريح وشأنه. |
| Sovyet komutanlar çok geç olmadan geri çekilmek için yalvardılar ama Stalin tavsiyeleri bir kenara atarak geri çekilmelerini yasakladı. | Open Subtitles | قادة الهجوم الروسى توسلوا للقياده العليا السماح لهم بالأنسحاب قبل فوات الأوان إلا أن ( سـتـالـيـن ) رفـض الـسـمـاح لـهـم بالأنسحاب ضارباً بكل النصائح عرض الحائط |
| Ve gelmem için yalvardılar ben de geleceğime söz verdim ve sen de benimle geliyorsun. | Open Subtitles | وترجّوني ولذا وعدتهم بأي أظهر هناك -وتستطيع أن تأتي معي |