| Oğlunuzun bu yanlış yönlendirilmiş, yanlış kavranmış kafirce inançlarının sizin yemekhanenizde bir isyana sebep olmasına ne dersiniz? | Open Subtitles | كيف سيكون شعورك اذا كان ابنك مضلل ,في غير مكانه اعتقادات الألحاد تسببت بشغب في قاعة الطعام الخاصة بك |
| Anlaşılabilir bir duygu, evet. Ama yanlış yönlendirilmiş. | Open Subtitles | تفهم وجداني، مفهوم،، ولكنه في غير مكانه. |
| Ted Kaczynski, George Metesky gibi diğer seri bombacıları topluma karşı yanlış yönlendirilmiş kin motive ediyordu ama Bensonhurst Bombacısı daha karanlık bir şeyle hareket ediyordu. | Open Subtitles | المفجرين المتسلسلين الأخرون تيد كازينسكى و جورج ماتيسكى تم تشجيعهم بحقد مضلل ضد المجتمع لكن مفجر بينسنهرست |
| Evet, arkadaşımız. Zavallı, yanlış yönlendirilmiş, kafası karışık bir arkadaş. | Open Subtitles | أجل ، إنها صديقتنا ، إنها مسكينة مضللة ، صديقة مشوشة البال |
| senin kadar yanlış yönlendirilmiş birisi olsa bile. | Open Subtitles | حتى واحد مضللة كما كنت. |
| Şimdi, bak, bu sadece yanlış yönlendirilmiş öfke. | Open Subtitles | الان.اترى هذا فقط غضب في غير مكانه |
| Baştan beri yanlış yönlendirilmiş olduğunu gördü. | Open Subtitles | هذا الشعور عندما جاء له كان مضلل تماما |
| Ben yanlış yönlendirilmiş bir aptaldan başka bir şey değilim, Kotomichi. | Open Subtitles | انا لست سوى جاهل مضلل يا كوتوميشي |
| Pied Piper'daki kutu projesinin üzücü bir şekilde yanlış yönlendirilmiş olduğu konusunda son derece kararlıydı. | Open Subtitles | ان مشروع الصندوق كله هنا فى "بايد بايبر" مضلل ويرثى له |
| yanlış yönlendirilmiş olsa bile. | Open Subtitles | رغم أنها مضللة... |
| yanlış yönlendirilmiş duygulara bağımlı hale gelmişsin. | Open Subtitles | عواطف مضللة |